24 Aralık 2021 Cuma
BERLUSCONİ'NİN YARDIMI
17 yaşında El Mahruq isimli Faslı bir kızla para karşılığı ilişkiye girdiği için yargılanan Silvio Berlusconi, kızın hırsızlıktan dolayı karakoldan kurtulmasında da yardımcı olmuş. Bu konuda ki savunması da şöyle:
El Mahrug'u Eski Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in kızı sanmıştım. ,Diplomatik teamül gereği eski Mısır liderine bir iyilik olarak yapmak istedim. (BBC NEWS)
İÇKİ KARARI
çetin Altan, Cüneyt Arcayürek, Şinasi Nahit Berker, soğuk bir kış günü gazetenin yanında ki bir meyhaneye giderler. Mekan sahibine,
--Bir kadeh bir şey içip gideceğiz derler.
Mekan sahibi, tecrübelidir.
--Kimse 1 kilo içmek için gelmez zaten der. Ben sizi çıkarken görürüm. FAHİR AKSOY
16 Aralık 2021 Perşembe
TEVFİK FİKRET YALISI
Şair Tevfik Fikret’in Rumeli Hisarı’nda bir yalısı vardı. Yalı bir aralık uzun müddet kiracısız kalmıştı. Fikret, nadir görülen keyifli zamanlarının birinde hem yalının kirasını ayda on liradan sekiz liraya indirdi, hem de şu kıt’ayı büyük harflerle bir kağıdın üzerine yazarak yalının camına astı.
“Gel beri varsa cebinde para
Verilir işbu yalı icara
Evvel on altın idi,şimdi sekiz
Sahibi bakmıyor artık kara.
ÜÇ SİLAHŞÖRLER ÖLDÜ
Alexandre Dumas Père’in Üç Silahşörler’i, Paris’te bir gazetede günlük olarak tefrika edilmektedir. , "Çok yoruldum, dinlenmeye ihtiyacım var. Tatile çıkacağım" der. Ama gazete yönetimi
"Bütün Parisliler merakla bekliyor, ara veremezsin. Aksi halde mahkemeye veririz. derler.
Yazar, tatide ısrarlı olunca , Alexandre Dumas mahkemeye çıkar; . Hakim, yayıncıları haklı bulur.
--"Roman bitmeden yaz tatiline gidemezsin; Fransa halkını bekletemezsin; bitirmek zorundasın?!"
Dumas Père, bunun üzerine,
"Bana kâğıt-kalem getirir misiniz" diye seslenir. Gelen kâğıda, romanın baş aktörünün ismini yazar ve sonra da şöyle devam eder "Ayakları titredi, yere düştü ve öldü!". Kağıdı uzatır.
--Evet, beyler roman bitmiştir?!
İSYAN BEĞENME
. Bir gün Cem Boyner, Muş milletvekili Dr. Mehmet Emin Sever’in YDH’ya katılmak istediğini, kendisiyle görüşülmesi gerektiğini söyledi. Prof. Asaf Savaş Akat ile birlikte Ankara’ya, Mehmet Emin Sever’le görüşmeye gittik. PKK karşıtıolan Mehmet EminSever, yemeğin orta yerinde, birdenbire, yöresel şiveyle konuşmaya başladı:
“Bu Kürtler, 1925’te Şıh Sait’le ayaklandılar. İrticadır dendi. 1937’de Dersim isyanı oldu. Orası Alevi’dir, Kürtleri temsil etmez denildi. 1984’te Pekeke silahlı mücadeleye başladı. Marksist-Leninisttir damgası vuruldu. Bu Kürtlerde bir türlü isyan beğendiremiyorlar. Yahu, anlasanıza bir sıkıntı var işte..
ŞAİR KOVUCU
Azerbeycanlı şair fikret Goca, Ataol Behramoğlunun azerbeycan ziyeretinde sürekli yanındadır. Fikret Goca'nın evinde iyice içilen bir akşam telefon çalar.Arayan KGB'dir. Fikret Goca'ya Atatol yanında mı diye sorarlar. Yanımda der.oZAMAN derler, onu oteline gönder. Ama atatol çok içmiştir. G.tmek istemez. Şuraya kıvrılıp yatayım demektedir sürekli. Ama Şair Fikret uyarıyı anlamıştır.KGB,Ataol'un konuştuklarını duymak istemektedir. Bunu da ancak dinleme cihazı olan otelinde yapabilir.
İNANÇ VE EKONOMİ
Alman ve yunanlı rahip ülkelerinin ekonomisini konuşmaktadırlar. Alman rahip:
* İki inek sahibi Alman köylü uzun vadeli bir plan kurar. İneklerin yüzyıl yaşamasını, günde bir defa yemesini ve her gün daha çok süt vermesini sağlar.
Yunanlı rahip te aynı örneği ele alır.
* İki inek sahibi Yunan köylü bunları hemen ucuza satar. Artık Cabrio otomobil için peşinatı bulmuştur.
Alman rahip sorar.
--Peki geri kalanı?
Yunanlı rahip,
--Biz inançlı insanlarız. Taksitler için Allah büyük
İŞBİLİR POLİS
Yıllar sonra Kadıköy de bir köşkün yıkılmasından söz ediyorduk. Babam, ''o köşk bizim arkadaşın ''dedi.
--Hangi arkadaşın? dedim.
Anlattı:
--Hani sana 6-7 eylül olaylarını anlattım ya. O gece beraber görev yaptığımız bir arkadaştı bu. O gece bir Rum kuyumcunun önünde nöbet tuttu. Kimseyi sokmadı içeri. 6 ay sonra istifa etti. bu köşkü aldı.
-- Nasıl aldı?
-- Dedim ya kimseyi sokmadı içeri diye. Bir kendi girdi.
KANDEMİR KONDUK
EŞEK LAZIMDI DA
Memiş bitişik komşusu Mustafa dayısının kapısını çalar.
-- "Benin, Irabiye abla!" Der. Teyze sorar:
--Memiş senmin u?" Memiş yanıtlar:
-- Haa! Mıstıfı dayıma bişee deeyorudumda!"
Teyze sorar:
--Ne deyosan, sööleeveren, ne u söölecen, baken?
Memiş, eşeği istiyorum anlamında seslenir.
--Mısdıva dayıma eşek deecedim!"
Rabiye Teyze: "Eh çocum, deeveren! deeven. Ben de diyom rahatlıyom. Sen de deever. BEDRİ ÖZER
YENİ ŞİİR
Melih Cevdet Anday diye bir şairin alayında görevli olduğunu duyan komutan şairi tanımak ister. Şiirlerinden bir kaçını okutur. pek hoşuna gitmez.
-Nedir asteğmenim bunlar? diye sorar komutan,
-Şiir komutanım, “der şair. Sonra anlatır.
--“Efendim biz üç arkadaş şiirde bir yenilik yapmak istedik. Eski şiirler işe yaramaz birtakım insanların saçma sapan duygularıyla doluydu. Baştanbaşa büyük bir temizlik gerektiğine inandık. (…) Vezni, kafiyeyi attık. Teşbihi, istirareyi attık…
komutan, elini şairin sırtına koyarak konuşur.
“Yani, siz böyle böyle şiiri ortadan kaldıracaksınız, değil mi?
C. HAKKI ZARİÇ
ÖLÜMÜN ZEVKZEKLİĞİ
Aralık 80 de 2 fotografçı arkadaşla( biri Savaş Ay ) Mamak'a gittik. Cezaevini gezdik. Sonra Erdal Eren'i görmek istedik. Refakat ettiler. Solgun benizli küçük bir çocuk. ''Ben kimseyi öldürmedim '' dedi. Fazla da konuşamadık . Tam çıkıyorduk şimdi rahmetli olan foto muhabiri arkadaşın zevzekliği tuttu.
--Erdal, birkaç güne kadar idam edileceksin. Ne düşünüyorsun?
EMİN ÇÖLAŞAN
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)