30 Aralık 2022 Cuma
SAFİYE AYLA GECİKİRSE...
Bursa Musuki Cemiyeti konserine geç gelen Safiye Ayla,sebebini açıklıyor.
--Konsere geç geldiğim için herkesten özür dilerim. Ama suç bende değil. Musuki Cemiyeti sağ olsunlar..Beni otelden aldırmak için araba göndermiş. Beni almaya gelen şoför geldiğini kimseye haber vermeden lobide oturmuş beni bekliyor. Bende odamda şoförü bekliyorum.Heyecanım geçsin diye bir viski içeyim dedim. Bi baktım yarısına gelmişim.Sonunda nasıl olduysa resepsiyondan aradılar da gelebildim. Eğer şişe bitmeden aramasalardı, şimdi benim yerime şoförü çıkarırlardı herhalde karşınıza. KEN TAÇ DİS
29 Aralık 2022 Perşembe
DENETLEME
1936 yılında Devlet Hava Yolları’nın Ankara Tayyare Meydanını ziyaret eden Atatürk’e gelecekle ilgili projeler aktarılır. Oysa meydanın mevcut durumunda çıplak arazi, bir kulübe, kenarları yabani otlar ve sazlarla çevrili iki kambur pist ve kömür cürufunun serpilmesiyle var olan taksi yollarıyla manzarası pek hazindir. Brifingden sonra Atatürk’ten şeref defterine anılarını yazıp imza atması rica edilir. Kalemi eline alan Atatürk çok uzun süre (neredeyse bekleyenleri bıktıracak kadar) düşündükten sonra sadece bir “K” harfi yazar. Defter ve kalemi geri verirken “Şimdilik bir “K” harfi kâfidir. Bana vaat ettiğiniz işler yapılıp bittikten sonra imzamın geri kalan kısmını tamamlarım.” demişti. RIZA ÇERÇEL
UÇAK-TAKSİ ÇARPIŞMASI
Hurdaya çıkan A-300 tipi yolcu uçağı, 1996 yılında İstanbul Florya semtinde karayolunda çekilirken bir taksi çarpar. Gazeteci olay mahallinde taksi şoförüne sorar: “Kaza nasıl oldu?” Şoför “Yolda normal gidiyordum, müşteri –Uçak geliyor dedi.” Muhabir “Eee siz ne yaptınız?” Şoför “Uçak geliyor deyince sen ne yaparsın? Havaya baktım. Ne bileyim meğer yoldan geliyormuş.”
NAZİ BÜLTENİ
II.Dünya Savaşında bir hava saldırısından sonra resmi Nazi Hükümeti açıklaması:
“İngiliz ve Amerikan uçakları dün gece memleketimiz üzerinde bir akın yapmışlar, her zamanki gibi savunmasız siviller üzerine bombalar atmışlardır. 300 uçankale düşürülmüş, 50 tanesi de üslerine dönemeyecek şekilde tahrip edilmişlerdir. Bizim uçaklardan hiçbiri zarar görmemiştir.” Ve açıklamaya şöyle bir ilave vardı: “Bir şehrimiz eksiktir…” REFİK HALİT KARAY
26 Aralık 2022 Pazartesi
AŞIK MI, DELİ Mİ?
Adamın biri hastalanarak yataklara düşer. Çok geçmeden de ölür. Kızı, babasının başı üzerinde ağıtlar yakar.
--Vah benim aşık babacığım. Bizi bırakıp ta nerelere gittin?
Bu ağıta şahit olan komşular sorarlar.
--Kızım senin baban aşık falan değildi. Bunu da nerden çıkardın?
--Aşık değildi de ,niçin deliydi babam? Yrd. Dç.ESMA ŞİMŞEK
SABAH EZANI VE MAVİ TUR
Sababahattin Eyüpoğlu, mavi tur yolculuklarında teknedekilere şöyle seslenirmiş.
--Sabah ezanından önce kalkalım. Dünyamıza müezzinden önce sahip çıkalım. (ANEKDOTLAR)
24 Aralık 2022 Cumartesi
YARALI RUS
Afgan savaşında bir Rus askeri ağır yaralanır. Dayanılmaz acılar içindedir. Yanındaki arkadaşına yalvarır.
--Lütfen öldür beni.
--Yapamam der arkadaşı. Mermim kamadı..
--Sorun değil der yaralı asker. Sana Satabilirim. (Svetlana Alexieviç)
BEN ESMERİ BADEM İLE BESLERİM
Malatyalı Fahri Kayahan, Dolmabahçe de davetli olarak Ata'nın huzuruna çıkar.Beraberinde Şükrü Tunar,Selahattin Pınar,Nubar Tekyay , Safiye Ayla da vardır. Masanın üzeri fındık, fıstık doludur. Paşa,
--Hadi başla bakalım.İşte fıstık,işte badem.
Fahri Kayahan, ''sarı kurdelam sarı ''diyerek Şarkıya başlar.
Ben esmeri badem ile/ Ben esmeri fıstık ile beslerim diye bitirince Atatürk , hafifçe mırıldanır.
--Ben olsam kaymakla beslerdim. (SERDAR OKAN)
20 Aralık 2022 Salı
TOPLUMCU ŞEHİTLER
Fazıl Hüsnü Dağlarca, ''Bütün şehitler toplumcudur'' dizesine dayalı bir şiir üzerinde çalışırken yanına gelen Cemal Süreya'ya çalışmasının içeriğini anlatır.
--Büt
n şehitler toplumcu olunca, gericilerin elinde bir şey kalmaz. Çünkü, onlar yalnız şehitlere bel bağlarlar. MUSTAFA ALİ DAĞISTANLI
İYİLİK YAPARSAN...
Mahmut Yesari,Meserret Kahvehanesine sık takılır, buranın müdavimlerinden yaşlı alkolik Saffet Baba'yı matbaalara gönderir,karşılığında yanında meyhaneye falan da götürürmüş. Polis amiri bir dostuna ona iş bulmasını istemiş. Günler sonra polis amiriyle karşılaştığın da sormuş;
--Bizim Saffet Baba ne yapıyor?
--Bir baltaya sap ettim onu demiş. Sizin hakkınız da tomarla jurnaller yazıyor .
Mahmut Yesari, şaşırmış.
--Sorarım ben ona demiş. ..Ve bir ara sormuş. aLDIĞI CEVAP TA ŞU OLMUŞ:
--Ne yapayım? Sizden başka hoşlandığım bir çevre yok. Lafınız lafa benziyor. Ben de her konuştuğunuzu not alıp götürüyorum. (MUSTAFA ALİ DAĞISTANLI)
19 Aralık 2022 Pazartesi
Müzeyyen Senar ve bir tatlı tebessüm
Bir hayranı müzeyyen senar'ın yolunu kesmiş ve "Bir tatlı tebessümün bin vuslata bedeldir" şarkısını okumuş. Müzeyyen senar, duygulanmış gözleri yaşarmış.
Yanağını okşamış. Okuma evladım demiş.
--çok dokunaklı mi buldunuz dediğinde
Müzeyyen senar
'-yok be yavrum demiş. Sayende izmir uçağını kaçırdım. Sinirden ağlıyorum.
16 Aralık 2022 Cuma
MÜFTÜ SORULARI
Bir tarihte, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kur’an kursu müdürleri, müftüler için düzenlediği bir seminere gittim. “Dinî konularla ilgili, kimseciklere dahi söyleyemediğiniz sorunlarınız var mı? Bana isim belirtmeden yazın” dedim. Biri dedi ki:
“Allah’ın bu kadar engin merhameti var, şefkati var. Neden sürekli İsrailoğulları’na lânet ediyor, oraya lânet ediyor, buraya lânet ediyor? Lânet sıradan bir Müslüman’ın diline bile yakışmayan bir şey iken, Cenab-ı Hak bu kadar engin gönüllüğüne rağmen, neden sürekli bir lânet dili kullanıyor? Acaba bu, tanrının cümlesi mi, yoksa Hz. Peygamber’in, “Allah’a karşı böyle nankörlükler yaparsanız, O’nun lânetine, gazabına uğrarsınız” şeklinde, Cenab-ı Allah’a bir tür tercümanlık mı, yani vahyi böyle mi anlayalım?” MUSTAFA ÖZTÜRK
ERCÜMEN EKREM VE SU
Ercüment Ekrem, sular idaresi üyeliğine seçilmiş.Bu görevi kendine yakıştıramayanlara karşı,şu savunmayı yapmış;
--İnsaf be kardeşim !Benim gibi her akşam rakısına su koyan birinin suyla temasından nasıl şüphe edilir? (Mustafa Alp Dağıstanlı)
14 Aralık 2022 Çarşamba
GÜNÜMÜZ AHİ'Sİ
Nevşehirde bir kuruyemişciye girdim. Birşeyler aldım. 185 lira verdim. Tam çıkarken,
--Abi dedi. Yandaki dükkandan da birşey alsana. Daha siftah yapmadı.
--kuruyemisci mi oda?
--yok. Oyuncakçı dedi.
--kuruyemisci olsaydı birazını ondan alırdım. Oyuncak ne alayım? Bir taraftan ahilik geleneği böylemiydi falan diye düşündüm.
Sonra bizimkilerden öğrendim. Meğer o dükkanda onlarinmis. Oğluna açmış. (Nurhan Öz)
KOMÜNİST ŞARKILAR
İsmail Cem, trt ye ilk atandığı günler. Bu atamadan memnun olmayanlarda vardır. Erzurum Radyosu müdürlerinden biri , yayın akışını kontrol ederken şunları dediği söylenir.
--kırmızı gülün alı var, kızılcıklar oldu mu? ,Bir kızıl goncaya benzer dudağın.
Eee 1mayis marsi nerde? Bir o eksik kalmış
BOY VE EKONOMİ
Maliye bakanı Adnan Başer Kafaoğlu ve yardımcısı Yavuz Canevi, FED başkanı Paul Volcker le gorüsmektedirler. Başkan bir ara
--Sayın bakan der. Ikimizde ılginç bir pozisyondayız Benim boyum uzun ama ABD da enflasyon düşük ; sizin boyunuz kısa ama ülkeniz de enflasyon çok yüksek. Nasıl anlasacagiz bilemiyorum.
12 Aralık 2022 Pazartesi
MOLLA TEKNOLOJİSİ
Rivayet o ki, Muntazari, birgün camide teknoloji hakkında konuşurken sormuş; ‘‘Teknolojinin ne olduğunu biliyor musunuz?’’ Cemaat sessizce dinliyormuş, ‘‘Teknolojiyi anlatmak için saatlerce konuşmak lazım. Size bir örnek vereyim’’ demiş. Mikrofona eğilmiş:
- Bakın burada alo alo diyeceğim, hoparlörden eşşek gibi ses çıkacak...
10 Aralık 2022 Cumartesi
EVLENİLECEK KADIN
Nurrullah Ataç ve eşi, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın bekarlığına son vermek için evlerinde düzenlenen davette ona layık olduklarını düşündükleri 2 kültürlü kızla tanıştırırlar. A.H. Tanpınar, bu tanışmadan çok memnun kalır. Ataç'la yalnız kaldıklarında önce teşekkür eder, sonra da
--Çok ağırbaşlı kızlar. Çok ta güzeller. Ama nasıl desem benim evleneceğim kadın biraz orospu halli olmalı. ( Mustafa Alp Dağıstanlı)
2 Aralık 2022 Cuma
CERVANTESİN RUHSAL YÜCELİĞİ
Franco'nun ve adamlarının bir üniversite de Faşizan söylevine seyirci kalamayan yazar Miguel de Unamuna, toplantı da söz alır.
“ BENİ İYİ TANIYORSUNUZ VE SESSİZ KALAMAYACAĞIMI BİLİYORSUNUZ. BAZI ZAMANLAR SESSİZ KALMAK, YALAN SÖYLEMEKTİR. ŞU AN ARAMIZDA BULUNAN MİLLAN ASTRAY’IN KONUŞMASI HAKKINDA BİR ŞEYLER SÖYLEMEK İSTİYORUM. NEKROFİLİ VE MERHAMETSİZCE BİR SLOGAN DUYDUM AZ ÖNCE, “VİVA LA MUERTE!” DİYE. BEN Kİ, HAYATIMI KALABALIKLARIN ÖFKESİNİ ATEŞLEYEN VE İNSANLARIN KAVRAYAMADIĞI SORUNLARIN ÇARESİNİ BULMAYA ADADIM. BU SÖZLERİ SARF EDEN MİLLAN ASTRAY SAKATTIR, AÇIKÇA DİLE GETİRMENİN HERHANGİ SAKINCASI YOK. CERVANTES DE SAVAŞ GAZİSİYDİ VE İSPANYA’DA BÖYLE BİNLERCE İNSAN VAR. TANRI BİZE YARDIMCI OLMAZSA BU SAYI İLERİDE DAHA DA ÇOĞALACAK. CERVANTES’İN RUHSAL YÜCELİĞİNDEN YOKSUN BİR SAKAT, ÇAREYİ ÇEVRESİNDEKİ SAKATLARIN ÇOĞALMASINDA ARIYOR.” ( HUGH THOMAS)
İŞÇİ FARKLILIKLARI
Amerika ile İngiltere arasındaki farkı vurgulayan çok eski bir fıkra vardır.
İngiltere’de geçer. işçiler akın akın fabrikaya yürümektedir. Rolls Royce arabasıyla patron hızla aralarından geçerken bir tanesine hafifçe çarpar, hiç yavaşlamadan yoluna devam eder. İşçi arkasından bakar, “Ulan eşşoğlu” der, “bir gün sen de benim gibi fabrikaya yürüyerek gideceksin.”
Fıkranın ikinci kısmı Amerika’da geçer.Sabahın yedisidir, işçiler akın akın fabrikaya yürümektedir. Cadillac arabasıyla patron hızla aralarından geçerken bir tanesine hafifçe çarpar, hiç yavaşlamadan yoluna devam eder. İşçi arkasından bakar, “Ulan eşşoğlu” der, “bir gün ben de senin gibi fabrikaya Cadillac’la gideceğim.” İRVİN CEMİL SCHİCK
EDİTÖRÜN SAKINCALI İSMİ
1980'lerin ortasında, Veliaht Prens Şeyh Saad El Abdullah'ın Kuveyt'te düzenlediği basın toplantısına katılmıştım. Tüm Arap ve yabancı gazeteciler çalışmış olduğu gazeteyi ve kendi ismini vererek bu toplantıda Şeyh Saad el-Abdullah'a soru sormuştu. Soruları açık bir şekilde cevapladı ve sonra Mısır merkezli El-Cumhuriye gazetesinin editörüne döndü (şahsen tanıyordu) ve “Bana soru sormayan tek kişi sensin” dedi. “Elbette benim de sorularım var, ancak soruları sormadan önce ismimi söylemem gerekiyor ben de bundan çekindim, zira duyunca herkes gülüyor!” dedi. Editörün adı Muhammed el-Hayvan idi. O dönem Mısır’ın en meşhur gazetecilerinden biriydi. Tüm salon kahkahaya boğuldu! DAVUD FERHAN
TARHANA OSMAN
Siyasetçilerin ve gazetelerin dilinde üç Osman vardı. Tırt Osman (Osman Bölükbaşı), Asfalt Osman (Osman Kibar) ve Tarhana Osman (Osman Nuri Koçtürk).
Tarhana Osman, Et yiyenin zeki, olacağını söylüyordu. Çocuklarınıza yeterince süt içirin, yumurta yedirin, zekaları gelişsin diye çırpınıyordu. Anadolu’da bir eğitimde genç yaşına karşın yaşlı görünümlü, oldukça şişman yoksul bir dinleyici hoca'nın sözünü keser.
“Ne yani biz hergün makarna yiyok, aptal mıyız yani?” ilhan TOMANBAY
DUSTİN HOFFMAN EFORU
John Schlesinger, “Marathon Man” filmini çekmektedir. Dustin Hoffman’ın o sekansta yorgun ve soluk soluğa olması gerekmektedir.
Hoffman, yönetmenden izin istemiştir, çıkar dağ-tepe koşar; nefes nefese, ter içinde sete gelir.
Köşesinde beklemekte olan rol arkadaşı Sir Laurence Olivier dayanamaz: “Keşke oynamayı deneseydin” der . ÜSTÜN AKMEN
TAKİPÇİ
galiba 1962 idi.peşime bir polis takılmıştı.Günlerce ben önde, o arkada beraber gezdik. Sonrasında bir yağmurlu gün Bebek sırtlarına vurdum kendimi. O da peşimde.Bir saat kadar iliklerimize kadar ıslandık. Bir ara beni durdurdu
,--Nereye gidiyorsun?
--Hiiç, dolaşıyorum dedim.-
-Yaa bırak Allah aşkına. Dön evine dedi. Sonra arkadaş olduk. Emirgan da çay ısmarladım ÜSTÜN AKMEN
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)