Akraban
değil,dostun değil. Konuşmuşluğun bile yok. Adını duyarsın uzaktan uzağa .Ama adı geçti mi için kıpırdar, kulak kesilirsin. Sen de bir anlam veremezsin bu ilgine. Ama vardır iste bir
sebebi. Kafana yer etmiş bir defa. Ya kahvede güzel gülmüştür sana, ya dolmuşta
yer vermiştir ‘’otur bacım ‘’ diyerekten. Ya ailenden birine karşılıksız bir
iyilik yapmış bir daha görünmemiştir. Ya ne bilim işte düştüğün komik bir
durumdan ötürü gülmemiştir herkes gibi. Seversin ve saygı duyarsın işte.
Kazım koyuncuyu niye
sever insan? Ya da Ahmet kaya ’yı ? Sırf şarkıları mıdır onları sevdiren? Dünya
kadar daha güzel sese sahip,onlardan daha iyi şarkı söyleyenler de vardır
elbet. Evet her ikisi de özgün ve farklı müzikleri ve tınıları vardır. Sesleri
de öyle. Öyle de onları sadece sevsen anlarım. Dünya kadar şarkıcı tanır seversin
ya, bu ikisi farklı. Aşık Veysel gibi seversin. Neşet Ertaş gibi saygı duyarsın bu
isimlere. Posterlerini Che Guevera ve Deniz Gezmişle beraber, Bob Marley’le
beraber asarsın gönül bahçene.
Bazı insanlar bu
açıdan farklıdır. Gönül tel 'in onlara karşı hassas ve yumuşaktır.
Çünkü insandan yana
bir duruş, ve tavırlar vardır. Sadece İyidirler demek
istemiyorum. Ama onlar gibilerini farklı kılan iyi insan olmalarının dışında iyi bir duruşları olmalarıdır. Tavır' a hayran olmak böyle bir şey işte.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder