12 Haziran 2019 Çarşamba

uvertür sanatçı

Öteki, Güner Sümer'in anısı beni hem güldürüyor, hem duygulandırıyor:
AST'ı İzmir'e, turneye götürmüş Güner'ler. Oyunun başlamasından bir gün önce dekoru kurmuşlar, sahneyi ertesi akşama hazırlamışlar. İşleri gecenin geç vaktinde bitmiş. "Hadi, bir pavyona gidip birer kadeh içelim, yorgunluğumuzu atalım," demişler.
Gitmişler bir pavyona. İçkilerini içiyor, oyunu konuşuyorlarmış. Çevreyle pek ilgilendikleri yokmuş. Yalnız bir şarkıcı kız dikkatlerini çekmiş. Hani, 'uvertür' diyorlar ya, onlardan. Kapıda adı en altta, küçücük harflerle yazılı, sevimli, garsonların bile horladığı 'mazlum' bir kız. Bir yanda kendi halinde oturuyormuş.
Ertesi akşam oyun başlamış. Dünya kadar çiçek gönderilmiş tiyatroya. "Ne yapacağız bu çiçekleri?" demişler. Akıllarına bir şey gelmiş. Bir kamyon çiçeği pavyona, o kıza göndermişler.
İki gün geçmiş aradan. Oyundan sonra yine o pavyona gitmişler. Bir de bakmışlar ki, kızın adı, kapının üstünde en tepeye yerleştirilmiş, şıkır şıkır ışıklarla yazılmış! AST'ın çiçekleri, 'uvertür'ü bir gecede yıldız yapmış!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder