22 Şubat 2022 Salı
OĞUZ ARAL VE MİZAH
"Londra'da mizahla ilgili bir konferans veriyordum. Mizah dünyaya bizden, yani Anadolu'dan yayılmıştır" dedim. İngiliz profesörler fena halde bozuldular. " nasıl kanıtlayabilirsiniz ki?" dediler.
"Gayet basit" dedim, "Bir sizin topraklarınızdaki mağaralara bakın, bir de bizim mağaralara bakın. Sizde bizonlar, ok atan adamlar göreceksiniz. Yani o zamanın insanı, Avrupa kıtasında yaşayan dedeleriniz henüz üretime geçmemişler. Oysa bizim mağaralarımızda keçileri simgeleyen resimler bulacaksınız. Keçi., süt veren bir hayvandır, üretim simgesidir bir anlamda. Üretime geçmiş bir toplumda mizah başlamış demektir.
NECİP MAHFUZ
Mısır’ın iyi edebiyat adamı rahmetli Necip Mahfuz’u öldürmeye çalışıp başarısız olan sanığa hakim sorar:
“Neden vurdun?”
Sanık: “Sokak çocuklarının hayalleri adlı kitabı yazdığı için”
Hakim: “Peki sokak çocuklarının hayallerini okudun mu?”
Sanık: “Hayır” ben okuma bilmem
KAYIP BİLET
George Bernard Shaw , Londra'dan bir yere giderken, biletçi gelir. Shaw,biletini bulamaz. Biletçi, "Ben sizi tanıyorum. Siz George Bernard Shaw'sunuz. Önemli değil. Boş verin," der.George Bernard Shaw adama der ki, "Sorunumu anlamıyorsun. Bileti sırf sana göstermek için aramıyorum. Nereye gittiğimi bilmek istiyorum. O aptal bilet kaybolduysa ben de kayboldum, Nereye gittiğimi bana sen söyle."
FİKRET BAŞKAYA VE YÜKSEK ÜCRET
bir derste öğrencilerden biri sordu.
-- Hocam siz sosyalist bir insansınız, sosyalist bir düzen kurulduğunda en yüksek ücretin kime verilmesini isterdiniz?
Ben de
--yetkim olsaydı, en yüksek ücretin maden işçilerine, bir de çöpçülere verilmesini isterdim dedim.
Ve sınıf ayağa kalkmıştı…
Efendim nasıl olur, siz o kadar tahsil yapın, üniversiteyi bitirin, doktora yapın, işte doçent olun, çöpçüden ve maden işçisinden daha düşük ücret alın…” Ben de
“benim o okullarda nasıl okuduğumu, o unvanları nasıl kazandığımı sanıyorsunuz? Ben bu durumumu onlara borçluyum, onların emeğinin ürünü sayesinde bu durumdayım” diye kendimi savundum…
O zaman bir şeyin daha farkına vardım: Okullarda verilen eğitim eğitilenlerde, diplomalılarda, “farklı oldukları” bilincini yerleştirecek şekilde kurgulanıyor. Ve okuldan çıkanlar şöyle düşünüyor: “Eğer farklı isem, farklı yaşamaya, otorite kullanmaya, ayrıcalıklı bir statüye sahip olmaya da hakkım vardır…
RUBENS'İN ELÇİLİĞİ
Rubens, elçi olarak gönderildiği İspanya’dA Kral sorar.
--Arada resim yaptığınızı da söylediler bana.
Rubens, cevap verir.
--Ekselans ben asıl resim yaparım. Ama, ara sıra elçi sıfatıyla krallarla görüştüğüm de olur. (ELİF NACİ)
21 Şubat 2022 Pazartesi
VİCDANLI DÜŞMAN
İstanbul'un işgal günlerinde zülüm İngilizlerden gelmişti. Çok kibirli ve gaddar nolan ingiliz Askerlerine karşılık Fransız ve Özellikle İtalyan kuvvetlerinin hoş görüsü daha fazlaydı. Hatta şöyle bir anekdot vardır.
Kumkapı da Anadoluya silah kaçırmakta olan kuvvacıları gören Fransız subay,silahları işaret ederek uzaktan seslenir.
--Kemalist !! Bum BUM !
Onbaşı direnmez.
--Viy Mösyö..
Adam memnun şekilde başını sallar.
--Bonn ! Bon ! İLBER ORTAYLI
Baklava helal mi?
Kâtip Çelebi’ye devrin şeyhülislamı sofraya baklava tepsisi geldiğinde sorar:
“Söyle bakalım Çelebi, şu baklava haram mıdır, helal mi?”
Katip, baklavayıçok sevmektedir.
--Hocam size haram, bana helaldir der.
İSMET İNÖNÜ İNGİLİZCESİ
İngiliz gazetecilerle röportajı olan İsmet İnönü' ye tercümanlığı Bülent Ecevit yapmaktadır. Bir ara İnönü’ nün bir soruya verdiği yanıtta Arapça “Kuşku
uyandıran, kuşkulu, şüpheli” anlamında (Meşkûk) sözcüğü geçmişti. Ecevit bir an durakladı bu sözcüğün İngilizce karşılığını birden bulamamıştı. Meşkuk sözcüğünü karşılığını düşünürken
İnönü araya girer., “Equivocal (ekivokal) der. Tam karşılığı equivocal” olması lazım.dedi. ENGİN KÖKLÜÇINAR
Bernard Shaw'ın evliliği
Bernard Shaw'ın karısını ziyarete gelen yaşlı bir hanımefendi, bahçeden geçerken, elinde makası,
önünde önlüğü ile çiçeklerle uğraşan üstadı tanıyamamış:
- Günaydın bahçevan efendi, demiş. Ne zamandan beri Sir Bernard Shaw’un yanında
çalışıyorsunuz?
- Kendimi bildim bileli...
- Verdiği ücret sizi geçindiriyor mu?
- Sadece yiyeceğimi veriyor.
- Bahçe çok güzel... Bizde çalışsanız yiyecekten başka, aylık da verebiliriz.
- Teşekkür ederim bayan ama ne yazık ki ben Bayan Shaw’a yaşam boyu bağlıyım. Ayrılamam.
- Bu tutsaklıktan, kölelikten başka bir şey değil ama...
- Hayır sayın bayan, biz buna evlilik diyoruz.
ŞEVKET SÜREYYA'NIN GAYRETİ
Şevket Süreyya Ankara’da bir bodrum katındaki kitaplarla dolu küçücük evinde durmaksızın yazarak kıt kanaat bir yaşam sürüyor. Oysa dönem, tanınmış yazarların devletten yüksek akçeli banka yönetim kurulu üyelikleri, danışmanlıklar, yurt dışı görevler ‘rica edip’, pekala bulmalarının alışılmış olduğu günler. O güruhtan biri gidip gelip, ‘yahu, bırak şu işleri, bulalım sana da uygun bir görev’ diyerek onu taciz ediyor. Dayanamıyor Şevket Süreyya ve adama diyor ki, ‘bana bak, benim böyle kalmak için gösterdiğim gayret, senin öyle olmak için gösterdiğin gayretten daha fazladır.’ bülent korman
Cahit Irgat konservatuvardayken...
Cahit Irgat Paris'te Avni Arbaş'ın evindeki davette Hasan Ali Yücelin sataşır.
--Beni konservatuvardan niçin kovdunuz?"
Hasan Ali Yücel "iyi ki yapmışım,'' der.
--şimdi sanatcısın, orada kalsan maaşlı devlet oyuncusu olabilecektin ancak.
PRATİK YOL
NASA uzaya astronot gönderdiğinde tükenmez kalemlerin yer çekimi olmayan ortamda çalışmadığını fark etti (yerçekimi olmadığı için mürekkep kağıdın üzerine akmıyordu).
Bu problemin çözümü NASA'ya ilave 12 milyon dolara mal oldu. Öyle bir tükenmez kalem ürettiler ki bu kalem yerçekimsiz ortamda, yukarı yönde, suyun altında ve sıfırın altında 300 C 'ye kadar olan sıcaklıklarda yazı yazmaya olanak sağlıyordu.
Peki Ruslar ne yaptı...?? Kurşun kalem kullandılar.
7 Şubat 2022 Pazartesi
HÜSEYİN RAHMİ HİKAYECİLİĞİ
Hikmet Feridun Es’e şöyle eğlenceli bir anekdot anlatır Hüseyin Rahmi. .
“Kınalıada’da bir mahallede geçiyorum. Bir evin pencereleri ve kapısı açık. Kapıda bir ihtiyar kadın beni görünce içerideki kızına seslendi: ‘Kız Hacer... Hacer... Romanlar uyduran adam geçiyor. Hemen pencereleri, kapıları sıkı sıkı kapat. Alimallah dinler dinler gazetelere yazıverir. Hacer hemen fırladı. Biraz sonra evin bütün pencereleri ve kapıları kapanmıştı. Bunu hatırladıkça gülerim.”
KANSERLİ YAZAR
Kemal Tahir, Kanser olunca karısını teselli etmekte yine yazara düşer.
--Eee hanım üzülme artık. Kemal Tahir de hastalanınca nezle olacak değildi ya !...
İNANÇLI YUNANLILAR
Alman ve Yunanlı rahip ülkelerinin ekonomisini konuşmaktadırlar. Alman rahip:
* İki inek sahibi Alman köylü uzun vadeli bir plan kurar. İneklerin yüzyıl yaşamasını, günde bir defa yemesini ve her gün daha çok süt vermesini sağlar. Yunanlı rahip te aynı örneği ele alır.
* İki inek sahibi Yunan köylü bunları hemen ucuza satar. Artık Cabrio otomobil için peşinatı bulmuştur.
Alman rahip sorar.
--Peki geri kalanı?
Yunanlı rahip, --Biz inançlı insanlarız Peder.. Taksitler için Allah büyük
SARIGÜL İLACI
Türkiye Değişim Hareketi kurulduğunda, Kars Arpaçay da "ÇARE SARIGÜL "afişi asmislardı. Bu pankartlarda ne yazdığını öğrenen bir yaşlı kadın umutla oğluna sorar.
--Hele soraydın ya adamlara, " Bu Sarıgül romatizmaya da iyi gelir mi? GÜRSEL MERT.
OKUR YAZAR POLİSLER
otobüste bir adam diğerine sormuş:
"neden zabıta hep ikişer ikişer gezer biliyor musun"
-- "yoo bilmiyorum"
---"özellikle böyledir, biri sadece yazmayı öteki de sadece okumayı bilir".
Tam bunları söylerken bir el omzundan tutar. arkasında bir polis durmaktadır. "kağıtlarını göster bakayım" der. bahtsız adam sessizce uzatır. polis kağıda bakar ve yanındaki ortağına seslenir
" şuna sovyet ordusunu aşağılamaktan dolayı bir celp yaz vasya".
AYDIN RAHİP
Sosyal faaliyetleri çok olan Rahip'ı kütüphanesinde ziyaret eden belediye başkanı sorar :
“Sayın peder, bunca kitabın arasında sizin kutsal kitabınızı göremedim, sonra bu kadar kitaba ne gerek var burada, tiyatro sizin neyinize” diye de sorunca; peder masasının çekmecesinden kalınca bir kitap çıkarır:
“Bakın o burada, elimin altında, ama gerektiği zaman çıkarırım. Tek kitap insanları sığlaştırdığı için tiyatro yapmayı öğretiyorum gençlere ve daha çok kitap okumayı tavsiye ediyorum..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)