24 Şubat 2024 Cumartesi

YENİ SUÇ MODELLER

Nasyonel Sosyalizm tarafından yaratılmış yeni bir siyasi mahkum tipi ortaya çıkmıştı:Suç işlememiş suçlular. Mahkumların çoğu arkadaşlarıyla konuşurken Hitler rejimi hakkındaki eleştirilerini dile getirdikleri, politik içerikli fıkra anlattıkları için kampa düşmüşlerdi. VASİLİ GROSMAN

20 Şubat 2024 Salı

KAHVE VE ALKOL

Osmanlı döneminde tarikatleri, kahveciler ve şarapçılar diye 2ye ayırmak mümkün.. Kahve hakîkî bir sarhoşluk vermez; ama uyanık tutar, uykuyu engeller ve ilk başta tarîkatlar tarafından tüketilmiştir. Sûfîler’in uyanık kalmak ve kendilerini Tanrı’ya daha uzun süre vakfetmek için kahve içtiklerini biliyoruz. Şarap da bir nevi vecd imkânı verir . buna sarhoşluk da diyebiliriz. Böylelikle bâzı tarîkatlar tarafından benimsenmiştir. Alkollü içeceklerin tabana yayılması toplumda rahatsızlık verince ara ara getirilen yasaklamalara rağmen ,üst sınıflara bu yasak çok dokunmamıştır. Onlarda , --Bizim içme hakkımız var, çünkü içmesini biliyoruz diyerek kendilerini savunmuşlardır. FRANÇOİS GERGEOR

17 Şubat 2024 Cumartesi

AGOPLAR KARIŞINCA

bir gün bir hasta gelir. evladım ben kör agopu arıyorum der. agop hocam da kendisine "onu kumkapı dolaylarında arayacaksın burda kolsuzundan var ondan vereyim" diyerek kişiye ayarı verir.

SANATA ÖMÜR VERMEK

keman sanatçısı itzhak perlman'ın verdiği bir konser sonrası bir hayranının “böyle çalabilmek için bir ömür verirdim” demesi üzerine sanatçı şöyle der; “ben de verdim zaten.”

ALTINI ÜSTÜNÜ ÇİZMEK

Orta Anadolu da bir ilçeye her seçim döneminde il olma vaadi veren Süleyma Demirel, her seçimde oyunu artırmasına ragmen bir türlü vaadini yerine getiremez. Yine bir seçim döneminde tekrar ilçeye uğtadığında aynı şeyleri tekrarlar. --Bu sefer sizi kesin olarak il yapacağım. Bakın altını çiziyorum. Başbakan olur. İlçeden bir heyet tebrik için gider, sözünü hatırlatırlar. --Hani altını çizmiştiniz?... Demirel, kısa cevaplar. --Sizde üstünü çizin.

KISSINGER'İN SIRRI

Bir dönemin ünlü artisti Zsa Zsa Gabor ile yakınlaşmış Kissinger. Buluşacakları birgün Kissinger son anda randevuyu iptal etmiş. Artistin “Sebep?” sorusuna Kissinger’in verdiği cevap şu: “Gelemiyorum, çünkü yarın Kamboçya’yı işgal ediyoruz. Bu büyük bir sır ve Beyaz Saray dışında bunu bilen tek kişi sensin.”

12 Şubat 2024 Pazartesi

DİMİTRİ MEMET

zorunlu mübadeleyle alakalı bir konferansta, akademisyenlerin sunumları nihayete erdikten sonra soru-cevap etkinliğine geçilir. dinleyicilerden biri, hocam benim dedem ve ailesi ilk gelenlerden... dedemin adı mehmet, buraya geldikten sonra da nereye yerleştirileceği ve nüfus kayıt belgesi vs hepsi çıkartılmış. bunda bir problem yok. fakat, yunanistan'dan elimize ulaşan belgelere baktığımızda çok ilginç bir şeyle karşılaştık, dedem "dimitri" olarak, kaydedilmiş. dedemiz acaba ilk zamanlar hıristiyan rumdu da sonradan mı müslüman türk oldu diye bile düşünmedik değil... hocam bu durumu nasıl açıklayabilirsiniz? hoca: yunanistan ve başka bazı balkan devletleri kendi hudutları içinde yaşayan fakat kendi vatandaşı olmayan, yani genelde müslüman türk olan insanları nüfusa kaydederken, kendilerince bir isim veriyordu. bunu osmanlı devşirme sistemi içinde, fethedilen bir bölgeden alıp getirilen yabancı kökenli insanların babalarından bahsedilirken anonim olarak "abdullah oğlu" diye kaydedilmelerine benzetebilirsiniz. yani merak etmeyin beyefendi, dedeniz hep mehmet idi; cuma günleri camiye, pazar günleri kiliseye gitmemişti! (TİRENDAZ17--EKŞİSÖZLÜK)

10 Şubat 2024 Cumartesi

TANIDIK RESTAURANT

Altan Erkekli ile bir oyun öncesi dolaşırken, Altan abi bir hediye dükkanına girdi. Beğendiği bir hediyeyi aldıktan sonra, adama sordu. --Buralar da yemek yiyeceğimiz biryer var mı? Adam, --Temiz mi? dedi. Altan abi, --İyi olur dedi. Adam --Memnun kalmak ta ister misiniz? -elbette dedi Altan abi. Adam, hemen komşu dükkanı gösterdi. ---Burası bu yörenin en ünlü, en temiz, en memnun kalacağınız restorantıdır dedi. Altan abi, --Senin mi? diye sordu. adam, --Yok dedi. Benim diye söylemiyorum. Ama beğenirsiniz diye söyledim. ALTAN GÖRDÜM

CUMHURİYETÇİ Mİ? EŞEK Mİ?

.”Cumhurbaşkanı Theodore Roosevelt, bir seçim kampanyası sırasında kendisini oldukça müşkül bir durumda buldu. İçkiyi biraz fazla kaçırmış bir vatandaşı, Cumhurbaşkanının sözlerini kesip :“Bana yutturamazsın, ben Demokrat’ım; beni aldatamazsın, ben Demokrat’ım.”! Cumhurbaşkanı Roosevelt nihayet dayanamadı. “Sana bir şey sormak isterim, arkadaş,” dedi. “NiyeDemokrat’sın?” Adam cevap verdi: “Çünkü benim büyük babam Demokrat’tı, babam Demokrat’tı, ve ben de Demokrat’ım.” Cumhurbaşkanı, “Pekala, arkadaş,” dedi, “bir an için farzedelim ki, senin büyükbaban bir eşekti;baban da bir eşekti, sen o zaman ne olurdun?” Sarhoş Amerikan vatandaşı, Cumhurbaşkanına cevap verdi: “Cumhuriyetçi

BU DA İSRAİL FIKRASI

ariel şaron ile yaser arafat israil-filistin barış görüşmeleri için bir araya gelmişler. şaron, arafat'a dönüp "bu gergin görüşmeler öncesi sana bir fıkra anlatayım" demiş. başlamış anlatmaya: "musa ve israiloğulları çöldeki 40 günlük yolculuk esnasında bir yerde susuzluk ile karşılaşmışlar. musa, asasını yere vurmuş, yerden bir pınar fışkırmış. herkes sularını içip su kaplarını doldurduktan sonra musa üzerine çıkarıp suda yıkanmaya başlamış. musa'nın banyo sefası bitince bir bakmış kıyafetleri yok. '- kıyafetlerime ne oldu?' diye sormuş musa. '-filistinliler çaldı' demişler." tam bu noktada yaser arafat söze girip: "iyi de eskiden filistinli diye bir şey yoktu" demiş. "ben de tam bunu söyleyecektim. benim bu toplantıda gelmek istediğim yere sen benden önce geldin" demiş şaron.

9 Şubat 2024 Cuma

İDAMA GEREKÇE

1789 Fransız Devrimi, Kral XVI. Louis’i idam etti. Ama halkın asıl nefretinin kaynağı Kraliçe MarieAntoinette’ti. Fakat idama gerekçe lazımdır. H Bir gün dokuz yaşındaki Prens Dauphin pipisiyle oynarken görülür; Çocuk korkutulur, orada bulunan ve annesiyle birlikte çocuğu takip eden kolluk kuvvetlerince… Ağzından laf alabilmek, bir şeyler öğrenebilmek amacıyla, sorarlar; “kim öğretti bunu sana?”. Prens Dauphin, her çocuk gibi annesine koşar, kucağına atılır ve bir liman gibi sığınır, sonra da döner “annem” der. Kraliçeyi giyotine götürecek sebep bulunmuştur. Ensest ilişki!

ERKENCİ AKTÖR

...sokağın başına gelince Salih tozan, karısı Samimi hanımı cumada görünce  en sevimli ses tonuyla seslenir. --Samimemmm,  sevgili karıcığım!  Bak kocan kuşlar gibi daha güneş bile doğmadan ,erkenden yuvasına geldi. Aç kapıyı bir tanem. Kapı,  her seferinde Allah belanı versin diye açılırdı. (TÜRKER İNANOĞLU)

AŞKLAR

Bizim kız adlı filmin cekimlerindeyiz. Set aralarında herkes birbirine takılıyor.  O günlerde de Nevzat Okcugil ablamızın aşkları üzerine oyuncular konuşuyorlar.  Tüm ekip Nevzat ablanın aşklarını saymaya başlayıp, çetelerini tutuyorlar. Öztürk serengil birini söylerken,  Tevhid bilge başkasını söylüyor.  Renan fosforlu bu da vardı buda vardı diye isim ortaya atıyor. Mola bitti. Çekime başladık. Çekim devam ederken Tevhid  sahnesini kesip "stop..stop " ded  Nevzat'in bir de marangoz sevgilisi vardi. Adi mehmetti. Renan'a dondü onu da kaydet dedi. Nevzat abla, yerinden bir firladi.  Kameranin sapiyla tevhid'ı kovalamaya başladı.  --Ulan ibneler diyordu. O marangoz dediğin,  dekoratördü,  dekoratör...(SİNEMAYA ADANMIŞ BİR ÖMÜR. T.İNANOĞLU)

3 Şubat 2024 Cumartesi

TÖVBE İÇKİSİ

Dindar adam, oğlunu kenara çekmiş. --Yeter artık demiş. Her akşam içiyorsun. Bırak şu içkiyi artık. Oğlan, babasına yumuşakça cevap vermiş. --Haklısın baba demiş. Ama yarın akşam bana eşlik et. Bir daha söz içmem. --Tamam demiş adam. Ertesi günü çocuk güzel bir hamsi masası hazırlamış. Mezeler, içki derken güzel bir geceden sonra çocuk --Söz verdiğim gibi baba dedmiş. Bundan sonra içki içmek yok. Adam memnun olmuş. --Aferin oğlum demiş. Ama hamsi mevsimi hariç olsun.

MOLLA'NIN SAZI

Zarafeti ve tok sözlülüğü ile tanınmış olan Keçeci-zâde İzzet Molla bir aralık Keşan’a nefyolundu. Molla’nın şairliğini duyan Keşanlılar kendisine bir ziyafet tertip ettiler. Bir hayli izzet ve ikramdan sonra onun da halk şairi gibi saz çaldığını sanarak bir iki şey çalmasını kendisinden rica eylediler. İzzet Molla verdiği cevabı şu beyitle anlatıyor: “Biraz betçe çıkmıştı avazımız/İstanbul’da terk eyledik sazımız” (Pakalın, 1946: 113; Kutlu, 1978: 9

ABACI'NIN FORMÜLÜ

SEDA SAYAN, program esnasında İzmit’ten bağlanan ve “Kocam beni dövüyor Seda abla, ne olur beni kurtarın” diye yalvaran kadına “Nasıl dövermiş gız seni o herif, sen de al eline bir odun, gafasına gafasına vur” deyiverdi.Seda Sayan’ın o günkü konuğu ise ünlü sanatçı MUAZZEZ Abacı ayıplayarak “Sedacığım hiç oldu mu bu şimdi?” deyince Seda Sayan “Ay gız abla birden gaza geldim. Böyle söylememem lazımdı di mi?” deyiverdi tüm sempatikliğiyle. Ama Muazzez Abacı devam etti :“Hayır Sedacığım, o değil. Nedir o odunla vurmalar filan. Kızım (canlı yayındaki kadına hitap ediyor) sen ne yap biliyor musun? Kocan uyurken kulağının içine cıva dök, bak ne oluyor o zaman?” FUAT UĞUR