21 Ekim 2024 Pazartesi

LİSAN- I TERBİYE

Selim, müsveddede şöyle diyor: “Besmeleyle başladım ben bu dîvâna Lisânım dâne dâne hem pek ayâna Ne Fürsî kitâbın öğrendim ve ne Arabî Ve ne lisân-ı Hicâzî ve ne Acemî Okumadım üstâddan Gülistân Bûstân Lis§ânım kaba Türkçedir o husûsdan” 1787’de bitirildiği metnin içinde söylenen; işlenmiş, vezne çekilmiş ve edebî olarak terbiye edilmiş metinde ise Arapça ve Farsça bilmediğini söyleyerek kafesteki eğitimi üzerine bir ışık huzmesi tutan Selim’in sözleri şu hâle konmuştur: “Gerçi eş‘ārımda nükte yokdurur Hem fesāhatde kusūrum çokdurur Anı ben görmedim üstāddan hem Hilāfım yok benim Allāhu a‘lem Ne Fürsī okudum ben ne hod TāzīNe ta‘līm eyledim nazm-ı Hicāzī Ne Bustān okudum ben ne Gülistān N’ola ‘afv eylese erbāb-ı ‘irfān” 1785’te, Selim’in kullandığı dilin “kaba Türkçe” olduğunu söylemesi nerede, bu irfan sahiplerinden özür dileyen üslûp nerede! HAKAN ERDEM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder