30 Ocak 2024 Salı
HERAKLİT VE NAZIM
Türkiye’ye girerken, apar topar Sarp sınır kapısında polis merkezine sokulan ve didik didik aranan Nâzım Hikmet’le ilgili kısa bir anekdot aktaracağım; Polis merkezinde ustayı sorgulayan komiser, “Nâzım, sen Moskova’da ekalliyetlerle (yani azınlıklarla) ilgili bir şeyler düşünmüşsün. Anlat bakalım Moskova’da neler planladınız bu ekalliyet meselesi hakkında?” Nâzım Hikmet şaşırdı: “Ben azınlıklarla ilgili bir şey düşünmedim, planlamadım. Nereden çıkarıyorsunuz?”. “Hiç saklama elimde delil var” diyen komiser, yanında bulunan diğer polise döner ve “getirin kanıtı da, kendi gözüyle görsün”. Nâzım ustanın yazmış olduğu bir şiiri gösterir. Şiirin adı; “Moskova’da Heraklit’i Düşünüş.” Oysa komiser ve orada bulunan polis merkezindekiler; “Heraklit’in Osmanlıca yazımı olan “Ekalliyet” kelimesinin benzerliği nedeniyle; “Moskova’da Ekalliyeti Düşünüş” olarak anlamıştı güzelim şiiri, üstelik toplantı notu diye… Sonrasında ise Nâzım usta, “Heraklit, değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” diyen Yunan filozofu olduğunu, orada bulunanlara söylediğinde ise, baltayı taşa vurmuştu! Çünkü tüm bunları, yani notların açıklamasını alan komiser, kendince biraz aydınlanmıştı! Ancak, sözlerine devam ederek, Heraklit’in Yunanlı filozof olmasına tahammül edemeyen zihniyet hiddetle ayağa kalkarak, “Ne! Bizim can düşmanımız için bir de şiir mi yazdın?” Ve sonuç malûm…MUSTAFA GÖKÇEK
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder