30 Aralık 2022 Cuma
SAFİYE AYLA GECİKİRSE...
Bursa Musuki Cemiyeti konserine geç gelen Safiye Ayla,sebebini açıklıyor.
--Konsere geç geldiğim için herkesten özür dilerim. Ama suç bende değil. Musuki Cemiyeti sağ olsunlar..Beni otelden aldırmak için araba göndermiş. Beni almaya gelen şoför geldiğini kimseye haber vermeden lobide oturmuş beni bekliyor. Bende odamda şoförü bekliyorum.Heyecanım geçsin diye bir viski içeyim dedim. Bi baktım yarısına gelmişim.Sonunda nasıl olduysa resepsiyondan aradılar da gelebildim. Eğer şişe bitmeden aramasalardı, şimdi benim yerime şoförü çıkarırlardı herhalde karşınıza. KEN TAÇ DİS
29 Aralık 2022 Perşembe
DENETLEME
1936 yılında Devlet Hava Yolları’nın Ankara Tayyare Meydanını ziyaret eden Atatürk’e gelecekle ilgili projeler aktarılır. Oysa meydanın mevcut durumunda çıplak arazi, bir kulübe, kenarları yabani otlar ve sazlarla çevrili iki kambur pist ve kömür cürufunun serpilmesiyle var olan taksi yollarıyla manzarası pek hazindir. Brifingden sonra Atatürk’ten şeref defterine anılarını yazıp imza atması rica edilir. Kalemi eline alan Atatürk çok uzun süre (neredeyse bekleyenleri bıktıracak kadar) düşündükten sonra sadece bir “K” harfi yazar. Defter ve kalemi geri verirken “Şimdilik bir “K” harfi kâfidir. Bana vaat ettiğiniz işler yapılıp bittikten sonra imzamın geri kalan kısmını tamamlarım.” demişti. RIZA ÇERÇEL
UÇAK-TAKSİ ÇARPIŞMASI
Hurdaya çıkan A-300 tipi yolcu uçağı, 1996 yılında İstanbul Florya semtinde karayolunda çekilirken bir taksi çarpar. Gazeteci olay mahallinde taksi şoförüne sorar: “Kaza nasıl oldu?” Şoför “Yolda normal gidiyordum, müşteri –Uçak geliyor dedi.” Muhabir “Eee siz ne yaptınız?” Şoför “Uçak geliyor deyince sen ne yaparsın? Havaya baktım. Ne bileyim meğer yoldan geliyormuş.”
NAZİ BÜLTENİ
II.Dünya Savaşında bir hava saldırısından sonra resmi Nazi Hükümeti açıklaması:
“İngiliz ve Amerikan uçakları dün gece memleketimiz üzerinde bir akın yapmışlar, her zamanki gibi savunmasız siviller üzerine bombalar atmışlardır. 300 uçankale düşürülmüş, 50 tanesi de üslerine dönemeyecek şekilde tahrip edilmişlerdir. Bizim uçaklardan hiçbiri zarar görmemiştir.” Ve açıklamaya şöyle bir ilave vardı: “Bir şehrimiz eksiktir…” REFİK HALİT KARAY
26 Aralık 2022 Pazartesi
AŞIK MI, DELİ Mİ?
Adamın biri hastalanarak yataklara düşer. Çok geçmeden de ölür. Kızı, babasının başı üzerinde ağıtlar yakar.
--Vah benim aşık babacığım. Bizi bırakıp ta nerelere gittin?
Bu ağıta şahit olan komşular sorarlar.
--Kızım senin baban aşık falan değildi. Bunu da nerden çıkardın?
--Aşık değildi de ,niçin deliydi babam? Yrd. Dç.ESMA ŞİMŞEK
SABAH EZANI VE MAVİ TUR
Sababahattin Eyüpoğlu, mavi tur yolculuklarında teknedekilere şöyle seslenirmiş.
--Sabah ezanından önce kalkalım. Dünyamıza müezzinden önce sahip çıkalım. (ANEKDOTLAR)
24 Aralık 2022 Cumartesi
YARALI RUS
Afgan savaşında bir Rus askeri ağır yaralanır. Dayanılmaz acılar içindedir. Yanındaki arkadaşına yalvarır.
--Lütfen öldür beni.
--Yapamam der arkadaşı. Mermim kamadı..
--Sorun değil der yaralı asker. Sana Satabilirim. (Svetlana Alexieviç)
BEN ESMERİ BADEM İLE BESLERİM
Malatyalı Fahri Kayahan, Dolmabahçe de davetli olarak Ata'nın huzuruna çıkar.Beraberinde Şükrü Tunar,Selahattin Pınar,Nubar Tekyay , Safiye Ayla da vardır. Masanın üzeri fındık, fıstık doludur. Paşa,
--Hadi başla bakalım.İşte fıstık,işte badem.
Fahri Kayahan, ''sarı kurdelam sarı ''diyerek Şarkıya başlar.
Ben esmeri badem ile/ Ben esmeri fıstık ile beslerim diye bitirince Atatürk , hafifçe mırıldanır.
--Ben olsam kaymakla beslerdim. (SERDAR OKAN)
20 Aralık 2022 Salı
TOPLUMCU ŞEHİTLER
Fazıl Hüsnü Dağlarca, ''Bütün şehitler toplumcudur'' dizesine dayalı bir şiir üzerinde çalışırken yanına gelen Cemal Süreya'ya çalışmasının içeriğini anlatır.
--Büt
n şehitler toplumcu olunca, gericilerin elinde bir şey kalmaz. Çünkü, onlar yalnız şehitlere bel bağlarlar. MUSTAFA ALİ DAĞISTANLI
İYİLİK YAPARSAN...
Mahmut Yesari,Meserret Kahvehanesine sık takılır, buranın müdavimlerinden yaşlı alkolik Saffet Baba'yı matbaalara gönderir,karşılığında yanında meyhaneye falan da götürürmüş. Polis amiri bir dostuna ona iş bulmasını istemiş. Günler sonra polis amiriyle karşılaştığın da sormuş;
--Bizim Saffet Baba ne yapıyor?
--Bir baltaya sap ettim onu demiş. Sizin hakkınız da tomarla jurnaller yazıyor .
Mahmut Yesari, şaşırmış.
--Sorarım ben ona demiş. ..Ve bir ara sormuş. aLDIĞI CEVAP TA ŞU OLMUŞ:
--Ne yapayım? Sizden başka hoşlandığım bir çevre yok. Lafınız lafa benziyor. Ben de her konuştuğunuzu not alıp götürüyorum. (MUSTAFA ALİ DAĞISTANLI)
19 Aralık 2022 Pazartesi
Müzeyyen Senar ve bir tatlı tebessüm
Bir hayranı müzeyyen senar'ın yolunu kesmiş ve "Bir tatlı tebessümün bin vuslata bedeldir" şarkısını okumuş. Müzeyyen senar, duygulanmış gözleri yaşarmış.
Yanağını okşamış. Okuma evladım demiş.
--çok dokunaklı mi buldunuz dediğinde
Müzeyyen senar
'-yok be yavrum demiş. Sayende izmir uçağını kaçırdım. Sinirden ağlıyorum.
16 Aralık 2022 Cuma
MÜFTÜ SORULARI
Bir tarihte, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kur’an kursu müdürleri, müftüler için düzenlediği bir seminere gittim. “Dinî konularla ilgili, kimseciklere dahi söyleyemediğiniz sorunlarınız var mı? Bana isim belirtmeden yazın” dedim. Biri dedi ki:
“Allah’ın bu kadar engin merhameti var, şefkati var. Neden sürekli İsrailoğulları’na lânet ediyor, oraya lânet ediyor, buraya lânet ediyor? Lânet sıradan bir Müslüman’ın diline bile yakışmayan bir şey iken, Cenab-ı Hak bu kadar engin gönüllüğüne rağmen, neden sürekli bir lânet dili kullanıyor? Acaba bu, tanrının cümlesi mi, yoksa Hz. Peygamber’in, “Allah’a karşı böyle nankörlükler yaparsanız, O’nun lânetine, gazabına uğrarsınız” şeklinde, Cenab-ı Allah’a bir tür tercümanlık mı, yani vahyi böyle mi anlayalım?” MUSTAFA ÖZTÜRK
ERCÜMEN EKREM VE SU
Ercüment Ekrem, sular idaresi üyeliğine seçilmiş.Bu görevi kendine yakıştıramayanlara karşı,şu savunmayı yapmış;
--İnsaf be kardeşim !Benim gibi her akşam rakısına su koyan birinin suyla temasından nasıl şüphe edilir? (Mustafa Alp Dağıstanlı)
14 Aralık 2022 Çarşamba
GÜNÜMÜZ AHİ'Sİ
Nevşehirde bir kuruyemişciye girdim. Birşeyler aldım. 185 lira verdim. Tam çıkarken,
--Abi dedi. Yandaki dükkandan da birşey alsana. Daha siftah yapmadı.
--kuruyemisci mi oda?
--yok. Oyuncakçı dedi.
--kuruyemisci olsaydı birazını ondan alırdım. Oyuncak ne alayım? Bir taraftan ahilik geleneği böylemiydi falan diye düşündüm.
Sonra bizimkilerden öğrendim. Meğer o dükkanda onlarinmis. Oğluna açmış. (Nurhan Öz)
KOMÜNİST ŞARKILAR
İsmail Cem, trt ye ilk atandığı günler. Bu atamadan memnun olmayanlarda vardır. Erzurum Radyosu müdürlerinden biri , yayın akışını kontrol ederken şunları dediği söylenir.
--kırmızı gülün alı var, kızılcıklar oldu mu? ,Bir kızıl goncaya benzer dudağın.
Eee 1mayis marsi nerde? Bir o eksik kalmış
BOY VE EKONOMİ
Maliye bakanı Adnan Başer Kafaoğlu ve yardımcısı Yavuz Canevi, FED başkanı Paul Volcker le gorüsmektedirler. Başkan bir ara
--Sayın bakan der. Ikimizde ılginç bir pozisyondayız Benim boyum uzun ama ABD da enflasyon düşük ; sizin boyunuz kısa ama ülkeniz de enflasyon çok yüksek. Nasıl anlasacagiz bilemiyorum.
12 Aralık 2022 Pazartesi
MOLLA TEKNOLOJİSİ
Rivayet o ki, Muntazari, birgün camide teknoloji hakkında konuşurken sormuş; ‘‘Teknolojinin ne olduğunu biliyor musunuz?’’ Cemaat sessizce dinliyormuş, ‘‘Teknolojiyi anlatmak için saatlerce konuşmak lazım. Size bir örnek vereyim’’ demiş. Mikrofona eğilmiş:
- Bakın burada alo alo diyeceğim, hoparlörden eşşek gibi ses çıkacak...
10 Aralık 2022 Cumartesi
EVLENİLECEK KADIN
Nurrullah Ataç ve eşi, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın bekarlığına son vermek için evlerinde düzenlenen davette ona layık olduklarını düşündükleri 2 kültürlü kızla tanıştırırlar. A.H. Tanpınar, bu tanışmadan çok memnun kalır. Ataç'la yalnız kaldıklarında önce teşekkür eder, sonra da
--Çok ağırbaşlı kızlar. Çok ta güzeller. Ama nasıl desem benim evleneceğim kadın biraz orospu halli olmalı. ( Mustafa Alp Dağıstanlı)
2 Aralık 2022 Cuma
CERVANTESİN RUHSAL YÜCELİĞİ
Franco'nun ve adamlarının bir üniversite de Faşizan söylevine seyirci kalamayan yazar Miguel de Unamuna, toplantı da söz alır.
“ BENİ İYİ TANIYORSUNUZ VE SESSİZ KALAMAYACAĞIMI BİLİYORSUNUZ. BAZI ZAMANLAR SESSİZ KALMAK, YALAN SÖYLEMEKTİR. ŞU AN ARAMIZDA BULUNAN MİLLAN ASTRAY’IN KONUŞMASI HAKKINDA BİR ŞEYLER SÖYLEMEK İSTİYORUM. NEKROFİLİ VE MERHAMETSİZCE BİR SLOGAN DUYDUM AZ ÖNCE, “VİVA LA MUERTE!” DİYE. BEN Kİ, HAYATIMI KALABALIKLARIN ÖFKESİNİ ATEŞLEYEN VE İNSANLARIN KAVRAYAMADIĞI SORUNLARIN ÇARESİNİ BULMAYA ADADIM. BU SÖZLERİ SARF EDEN MİLLAN ASTRAY SAKATTIR, AÇIKÇA DİLE GETİRMENİN HERHANGİ SAKINCASI YOK. CERVANTES DE SAVAŞ GAZİSİYDİ VE İSPANYA’DA BÖYLE BİNLERCE İNSAN VAR. TANRI BİZE YARDIMCI OLMAZSA BU SAYI İLERİDE DAHA DA ÇOĞALACAK. CERVANTES’İN RUHSAL YÜCELİĞİNDEN YOKSUN BİR SAKAT, ÇAREYİ ÇEVRESİNDEKİ SAKATLARIN ÇOĞALMASINDA ARIYOR.” ( HUGH THOMAS)
İŞÇİ FARKLILIKLARI
Amerika ile İngiltere arasındaki farkı vurgulayan çok eski bir fıkra vardır.
İngiltere’de geçer. işçiler akın akın fabrikaya yürümektedir. Rolls Royce arabasıyla patron hızla aralarından geçerken bir tanesine hafifçe çarpar, hiç yavaşlamadan yoluna devam eder. İşçi arkasından bakar, “Ulan eşşoğlu” der, “bir gün sen de benim gibi fabrikaya yürüyerek gideceksin.”
Fıkranın ikinci kısmı Amerika’da geçer.Sabahın yedisidir, işçiler akın akın fabrikaya yürümektedir. Cadillac arabasıyla patron hızla aralarından geçerken bir tanesine hafifçe çarpar, hiç yavaşlamadan yoluna devam eder. İşçi arkasından bakar, “Ulan eşşoğlu” der, “bir gün ben de senin gibi fabrikaya Cadillac’la gideceğim.” İRVİN CEMİL SCHİCK
EDİTÖRÜN SAKINCALI İSMİ
1980'lerin ortasında, Veliaht Prens Şeyh Saad El Abdullah'ın Kuveyt'te düzenlediği basın toplantısına katılmıştım. Tüm Arap ve yabancı gazeteciler çalışmış olduğu gazeteyi ve kendi ismini vererek bu toplantıda Şeyh Saad el-Abdullah'a soru sormuştu. Soruları açık bir şekilde cevapladı ve sonra Mısır merkezli El-Cumhuriye gazetesinin editörüne döndü (şahsen tanıyordu) ve “Bana soru sormayan tek kişi sensin” dedi. “Elbette benim de sorularım var, ancak soruları sormadan önce ismimi söylemem gerekiyor ben de bundan çekindim, zira duyunca herkes gülüyor!” dedi. Editörün adı Muhammed el-Hayvan idi. O dönem Mısır’ın en meşhur gazetecilerinden biriydi. Tüm salon kahkahaya boğuldu! DAVUD FERHAN
TARHANA OSMAN
Siyasetçilerin ve gazetelerin dilinde üç Osman vardı. Tırt Osman (Osman Bölükbaşı), Asfalt Osman (Osman Kibar) ve Tarhana Osman (Osman Nuri Koçtürk).
Tarhana Osman, Et yiyenin zeki, olacağını söylüyordu. Çocuklarınıza yeterince süt içirin, yumurta yedirin, zekaları gelişsin diye çırpınıyordu. Anadolu’da bir eğitimde genç yaşına karşın yaşlı görünümlü, oldukça şişman yoksul bir dinleyici hoca'nın sözünü keser.
“Ne yani biz hergün makarna yiyok, aptal mıyız yani?” ilhan TOMANBAY
DUSTİN HOFFMAN EFORU
John Schlesinger, “Marathon Man” filmini çekmektedir. Dustin Hoffman’ın o sekansta yorgun ve soluk soluğa olması gerekmektedir.
Hoffman, yönetmenden izin istemiştir, çıkar dağ-tepe koşar; nefes nefese, ter içinde sete gelir.
Köşesinde beklemekte olan rol arkadaşı Sir Laurence Olivier dayanamaz: “Keşke oynamayı deneseydin” der . ÜSTÜN AKMEN
TAKİPÇİ
galiba 1962 idi.peşime bir polis takılmıştı.Günlerce ben önde, o arkada beraber gezdik. Sonrasında bir yağmurlu gün Bebek sırtlarına vurdum kendimi. O da peşimde.Bir saat kadar iliklerimize kadar ıslandık. Bir ara beni durdurdu
,--Nereye gidiyorsun?
--Hiiç, dolaşıyorum dedim.-
-Yaa bırak Allah aşkına. Dön evine dedi. Sonra arkadaş olduk. Emirgan da çay ısmarladım ÜSTÜN AKMEN
28 Kasım 2022 Pazartesi
FİNANSAL İNEK
“Ahıra bir inek daha bağlandı. Sütü bitene kadar sağılır, sonra sıra etine gelir!
”Hazine eski bürokratı Osman Tunaboylu,İsviçre de finansçılardan sıkça bu sözü duyar. Ne vakit bir ülke daha sermaye hareketlerini serbest bıraksa, “Ahıra yeni inek geldi” derlermiş “1994 krizine kadar her şey o kadar güzeldi ki. Dışarıdan gelen sıcak parayla borsa sürekli yükseliyor, kur düşük, faiz yüksek, herkes kazanıyor… Paramız konvertibil edildiğinde, dünya devleti oluyoruz sandık” diyordu. (*) Bürokrat nezaketini bir kenara bıraksa, devamını şöyle getirirdi muhtemelen: Meğer basbayağı ineğe dönmüşüz! BAHADIR ÖZGÜR
KÖR MÜMİNLER
Kör bir arkadşımla Bir gün yine camiye gittik, başka şehirdeydik.Ancak kıbleyi bulamadık. Camide de kimse yok. Allah affetsin, diyerek namazımızı kılmaya başladık. İlksünnetin selamını verdim, arkadan sesler gelmeyebaşladı, bir amca diğerine,
- Kıbleye yanlış durmuşlar, nasıl uyarsak, diye soruyor, diğer amca da,
- Sus, boş ver. Belki başka tarikattandır. SELMAN DEVECİOĞLU
MÜNİR NURETTİN GAZİNODA..
Organizatör Hayri Küçük, Bebek Gazinosu sahibi İslam Bey’e gelir ve “Baba bir fikrim var. Münir Nurrettin'i çıkaralım!” der.
İslam Bey, ‘Münir Bey içkili gazinoya çıkmaz’ dediyse de Hayri Küçük, “Allah büyük, Hayri küçük” diyerek astronomik bir teklifle üstadın kapısına dayanır. Üstad'ı razı eder.
Üstat, yaşlanmıştır. Ama ilk gece Görülmemiş rağbet var. gazinoda boş masa yok. Herkes memnun da, şef patronun odasına dalıyor. ‘İslam Bey, felaket, müşterinin yaş ortalaması 60, sofra kurdurmuyor, yemek içki istemiyorlar. Perhizdeyiz, şekerim var’ falan diyorlar. Sadece adaçayı, ıhlamur filan ısmarlıyorlar.Böyle batarız abi.'' diyor
Hayri Küçük limon sarısı. Az sonra şef yine geliyor, ‘Müşteri, Şampanya içsek, istakoz yesek ne öderdik, işte bizden o hesabı alacaksınız’ diyor ve peşinen ödüyorlar!’ Patron bir ‘Vayy!’ daha çekiyor.
AKILLI TEDBİRLER..
Küçükköyde bir kahvede yağmurun dinmesini beklerken,Tv de haberleri izliyoruz. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, ceza evleriyle ilgili basın toplantısı var. ailelerin iç fanilaları eroinle ıslatıp kurutarak içeri yolladıklarını anlatıyor. Aynı masayı paylaştığımız amca kendi kendine konuşuyor.
--Akıllıca..Çok akıllıca. LEMAN FIRTINA
WAS İST DAS
Pencerelerin üstünde, havalandırma amacıyla yarıya kadar açılan ek pencerelerden birini gören bir Almancı kardeşimiz, benzerine rastlamadığı için ev sahibine bu yarı açık pencerenin ne olduğunu öğrenmek amacıyla “Mein Got…Was ist das?” (Bu nedir?) diye sormuş. Ev sahibi cehaleti anlaşılmasın diye “öyledir hemşerim” diye geçiştirmiş. Geçiştirmiş ama, o günden sonra o da evin oğluna “aç ulan şu vasistası da hava alalım” demeye başlamış. Ardından tüm Türk milleti bu pencere eklentisine “vasistas” demiş. ali saim
ÜNİVERSİTE YASASI
1946 reformuyla üniversitelere tanınan özerklik konusunda bilgi toplamak üzere İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Sıddık Sami Onar başkanlığında bir heyet Oxford Üniversitesi rektörünü ziyaret eder. Oxford rektörüne yönelttikleri ilk soru üniversite yasasına ilişkindir. Rektör, böyle bir yasanın varlığından haberdar değildir. Tekrar sorulduğunda rektör, belki Kral John (1166-1216) zamanından kalma bir kuruluş beratı olabileceğini, bunu üniversitedeki müze müdürüne sormalarını önerir. Sıddık Sami Hoca koskaca bir üniversitenin nasıl olup bunca yıl bir yasası olmadan idare edilebildiğine şaşırıp kalmıştır. BİNNAZ TOPRAK
İSADORA DUNCAN
Dansöz İsadora Duncan, dünyaya şan verdiği yılların zirvesindedir. Atina’daki en lüks otelde dans edecektir. Organizasyon firması bu gösteri için büyük para harcamıştır. İstanbul’dan özel terziler getirilmiş, otelin kimi duvarları yıkılmış, o yıllarda malzemesi hayli kıt olan elektrik tesisatları değiştirilmiş vs…
Gelin görün ki Amerikalı Duncan kaknem suratlı, kravatlı bakanların, hükümet erbabının, resmi gangsterlerin ön sıraları kilitlercesine doldurduğunu görünce “Bunlar için dans etmem” demiş. Başka şey dememiş. TEVFİK TAŞ
REİSİ CUMHURLAR
Semra Hanım, Turgut Özal’la Günay Gece Kulübü’ne geldi. Semra Hanım, Turgut Bey’in elini tutuyor böyle devamlı, genç kız gibi…
“Ayol bırak! adam sakat değil, bir şey değil. Niye devamlı elini tutuyorsun?” dedim.
“Biz 35 sene birbirimizin elini hiç bırakmadık.” dedi.
“Arada pudra sürün, pişik olur.” dedim.
İki gün sonra da Kıbrıs cumhurbaşkanı Rauf denktaş geldi.
“İki gün önce Özal buradaydı, iKİ gün sonra siz geldiniz. Ayol, bütün reisicumhurlar kısa ve kalın mı olur, bunun hiç ince ve uzunu yok mudur?” dedim. Salon yıkıldı tabii.( DEMEZ OLAYDIM )
SANATÇI GEYİĞİ
Civan Canova, deyim yerindeyse geyik yapmayı seven biridir. Bir gün Nur Subaşı ile bir cafe de otururlarken yine başlar.
--Abi, şu anda içeri kesik kulağı ile Van Gogh girse ne yaparsın?
--Alır, Taksim ilk yardım hastahanesine götürürüm çoçuğum.
--Peki abi, alnından kurşunlanmış John Lennon girse ne yaparsın?
--Onu da ilk yardıma götürürüm . Seni de akıl hastanesine bırakırım. Bu ne ya?..
KAPİTAL HIRSIZLIĞI
dönemin reformist sol akımlardan birinin lideri olan ve defalarca Marx’ın kapısını aşındıran H. Hyndmann Kapital’in emek ve sermaye ile ilgili bölümlerinden bazılarını kaynak göstermeksizin alır ve bu parçaları Herkes İçin İngiltere adlı kitabında ve parti programında kullanır. Kapitalbölümler halinde parti üyelerine gitmekte, kitap satılmakta ama kimse onun Kapitalalıntısı ya da daha doğru bir ifadeyle çalıntısı olduğunu bilmemektedir! Şaşkın ve kızgın Marx’a Hyndmann’ın verdiği yanıt ise inanılmaz bir pişkinlik içerir.
İngilizler yabancılardan ders almaktan hoşlanmamaktadırlar!
DİPLOMATİK TEMASLAR
Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu, Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Yavuz Canevi ile ABD’de Fed Başkanı Paul Volcker’dan randevu alarak ziyaretine giderler. Volcker ‘kapı gibi boyu ile’ kapıda konuklarını karşılar. Kafaoğlu’nu şöyle bir süzerek,
"Sayın Bakan, ikimiz ilginç bir pozisyondayız" der. Kafaoğlu, "Nasıl yani?" diye karşılık verir. Volcker,
"Benim boyum çok uzun, ama ABD’de enflasyon çok düşük. Sizin boyunuz çok kısa ama Türkiye’de enflasyon çok yüksek. Sizinle nasıl anlaşacağız bilemiyorum ''
YÜKSEK GERİLİM KUŞLARI
Keban barajı projesinde Elektrik etüt idaresi başkanı Turgut Özal, ismet İnönü'ye projeyi anlatıyor. Yuksek gerilimden söz ederken paşa soruyor.
--Kuşlar ne olacak? Yani yüksek gerilim varken...
Özal şaşırıyor. Araya bir mühendis giriyor.
--Kuş,bir ayağını toprağa basip, diğeriyle tele dokunursa mahvolur.
KATİNA'NIN ELİNDE MAKASI..
Huysuz Virjin, Ancelo da sahne almaya basladığinda Ancelo'nun kardesi Katina ile tanışır ve cok sever onu. Birgün,
--bak sana şarkı yazdım der. Başlar şarkıyı okumaya
""Katinanın elinde makası ,biçemez ah biçemez ""
Katına güler,
--Ben terzi miyim ki Bana bunları yazdın ayol ?
Huysuz, haşa der. Işte sana dikemez, ah dikemez diyorum ya..
21 Kasım 2022 Pazartesi
ERTEM EĞİLMEZ KÜFÜRÜ
Ertem Eğilmez, çok ağzı bozuk, çok küfürlü konuşan biriydi. Bir gün uyarırlar,
--Ya Ertem abi çok küfür ediyorsun...
Şiddetle karşı çıkar.
--Hayır der. Ben ömrümde küfür etmedim. Siz benim ağzımdan biri için hırsız, yalancı,ahlaksız gibi şeyler duydunuz mu? Küfür bunlardır MÜJDAT GEZEN
YILMA DURAK ŞİİRİ
70 li yıllarda Kümbet adlı edebiyat dergisinde yer alan Yılma Durak'a ait bir şiir:
Ellerim iblis ellerim
Kitap karıştırmaktan başka neye yaradın?
o ki öldüremedin.. CAZIM GÜRBÜZ
MOLLA AĞA FIKRASI
Köyünde lafı dinlenen bir köylü, bir çift öküzünü satmaya hayvan pazarına götürmüş. Bir müşteri sormuş,
--Senin adın ne?
Köylü,
--Molla Yakup Ağa demiş.
Müşteri,
--Mollalığın medresede, ağalığın köyde kaldı. De bakayım Yakup, öküzlerin kaç para?
ARİF NİHAT ASYA
1971 yılında,Malazgirt savaşının 900. cü yıl dönümü dolayısıyla Malazgirtte kamp kuracağız. Aramız da Bayrak şairi Arif Nihat Asya da var. Yanında rakı da getirmiş. Ama herkesin yanında içmeğe utanıyor. Ara ara çadırına girip içiyor. Bunu fark eden bir Erzurumlu ülküdaşımız bir gün dedi ki;
--Bu Arif Nihat da, Necip Fazıl'a benziyor. Bir elinde tesbih, bir elinde kadeh. Ele de çekir,bele de..CAZIM GÜRBÜZ
19 Kasım 2022 Cumartesi
SU BASKINI VE EŞİTLİK
Bangladeşte su baskınlarına set kurmak için çalışan mühendislik firmasindayız. Erkek mühendisler, köylü kadınların toplantıda ne işi var dedi. Örnekledim.
--Düşünün eviniz su altında. Elinizde eteginizde bir kaç cocuk. Adet görüyorsunuz, belki hamilesiniz. Köyün Su baskiniyla gelen baliklari tutmaktan, yine suyun taşıdığı aluvyonun tarimda kullanilmasina dek yüzlerce işiniz var. Erkeklerse sadece sandalda kürek çekiyor..( SANIYE CANIVAR)
MUSTAFA AKSU VE 72,5
Çingene kültürü ve hakları için 25 yıldır mücadele ederim. Birebir konuşmada tüm siyasetçiler de destek verdiklerini söylerler. Bu sürede ki kazancımız ne oldu?
Çamlıca camisinin minaresi yüksekliği romanları da temsil etsin diye 72,5 metre oldu. İyi mi? MUSTAFA AKSU
12 Kasım 2022 Cumartesi
KADDAFİ VE ÜMMÜ GÜLSÜM
Kral 1. idris'i tahttan indirmek isteyen Muammer Kaddafi ve arkadaşları, 1969 mart'ta darbe girişimine karar verirler. Tüm hazırlıklar yapılır. Ama unuttukları bir şey vardır. O gece Bingazi de Ümmü Gülsüm'ün konseri vardır. Darbe ertelenir. 5 Ay sonra Kral Türkiye de iken darbe gerçekleşir.
NASIR VE ÜMMÜ GÜLSÜM
1952 yılında Cemal Abül Nasır, iktidara gelince, kendisine eski Mısırla ilişkileri olan tüm insanların görevden atılması hatta Mısır radyosunda düzenli kpnserler veren Ümmü Gülsüm'ün de işine son verilmesi tavsiye edilir. Duyduklarına inanamayan Nasır, .
---Elbette der. Nil'i de kurutalım. Piramitleri de yasaklayalım.
11 Kasım 2022 Cuma
EİNSTEİN VE GÜNCELLİK
Einstein'e asistanı sorar:
--Bugün sorduğunuz sorular,geçen yıl sorduğunuz soruların aynısı değil mi?
--Sorular aynıydı. Ama cevapları değişti der.
8 Kasım 2022 Salı
YARALI BİLİNÇ
“Apollo Ay’a vardığında ve insan ilk kez Ay’a bastığında, İran da bir din okulunda konu kendine iletilen Ayetullah, ''Batı basınının söylediği bütün bu saçmalıklara inanıyor musunuz yani? Bunun akli hiçbir delili yok, Çünkü yer kürenin içinden geçilemez,’ der. Öğrencilerden biri sorar. ‘okyanusları yürüyerek geçen mutasavvıfların kerametvari güçlerinin akli bir delili var mıydı?’ derler. Hoca ‘evet’ der.” (YARALI BİLİNÇ-DARYUSH SHAYEGAN)
ATATÜRK VE KOMEDYEN
Paşa Kâzım adında nüktedan bir Konyalı,Atatürk’ün konya ziyaretinde sohbetlerine davet edilir. Eğlenceli geçen sohbetten sonra Konya nüktelerini Atatürk’e anlatırmış. Atatürk, yaverlerine emretmiş, Paşa Kâzım’ın cebine elli lira koydurtmuş. Huzurdan ayrılırken, Paşa Kâzım sağ tarafına yıkılır gibi, eğik bir şekilde yürümeye başlayınca, Atatürk sormuş: Ne oldu Kâzım, niçin öyle eğik yürüyorsun?”
Paşa Kâzım “Ağdı Paşam” demiş. Atatürk yaverine emir vermiş. “Öbür cebine de elli lira koyun da doğru yürüsün” diye iltifatta bulunmuş. SEYİT KÜÇÜKBEZİRCİ
SAİT MADEN RESİM ÇEKTİRMEZDİ..
Varlık Dergisinin 1950 de açtığı yarışma da Sait Maden, Charles Baudelaire den yaptığı çeviri ile birincilik ödülü alır. Sıra röportaj yapmaya geldidiğinde Maden, fotoğraf çektirmeye izin vermez. Sebebini de şöyle açıklar:
--Ben o çeviriyi yüzümün fotoğrafı ile değil,kafamın içindeki beyinle yaptım. Onun fotoğrafını çekebilecek misiniz? REFİK DURBAŞ
7 Kasım 2022 Pazartesi
GÖÇ PSİKOLOJİSİ
Almanya’da bir ev almak istedim. Sözleşmede 180 yıl dediler. Bana komik geldi. Ben 180 yıl yaşamayacağım ki. Sen yaşamasan da çocukların yaşayacak dediler.“O an düşündüm hiç kalıcı olmayı göze almamışız. Hayattaki en büyük ceza, göçü bekleme psikolojisidir.”İHSAN OTHMAN
MUADELE-İ SEVDA
Gürpınar, edebî eserin okuyucu ve gerçek hayatla ilgisini somut olarak gösteren ilginç bir anekdot anlatır:" Muadele-i Sevda diye bir roman yazmışytım. Gazetelerde her gün bölüm bölüm yayınlanıyordu. Konusu da şöyle;
Çok aşık bir adam var. Sadakatsiz karısını çok seviyor. Ve boşamıyor.
.. Bir akşam "Steinburg" birahanesinde oturuyordum. O sırada yanıma tanıdıklardan bir zat geldi. Dedi ki; şurada, pencerenin kenarında biri oturuyor hani içiyor, görüyor musun? Evet, dedim. Bu adam, dedi, yazdığınız romandaki tipin vaziyetindedir. Karısının kendisine ihanet ettiğini biliyor, yakalayıp öldüremiyor. Romanda verilecek neticeye göre hareket edecek. Siz ne yaparsanız o da onu yapacak..Baktım vaziyet fena. Romandaki adama karısını alelâde boşattım. Roman bittikten sonra bir çok mektuplar gelmeye başladı. Käriler niçin böyle bir kadını öldürtmediğimi soruyorlar. O zaman bu suallere cevap vermemiştim. Bugün size işin hakikatıni itiraf ediyor, iç yüzünü anlatıyorum..." M.DAYANÇ
DİDO SOTİRIYU VE TSK
Dido Sotiriyu'nun asıl adı "Kanlı Topraklar" olan, "Benden Selam Söyle Anadolu'ya" adlı kült kitabını yayımladığımız 1982 yılını, Ayşe Nur'un Selimiye Kışlası'na taşınmalarını hatırlıyorum.Kitap bizzat İstanbul Sıkı Yönetim Komutanı'nın emri ile, "Türklüğe ve Türk ordusuna hakaret" suçlaması ile yasaklanıyor. Ama Türk-Yunan ilişkilerinde her zaman komik bir yan da olmuştur. Tam o sırada kitabın yazarı Dido Sotiriyu da, "Türk-Yunan Barış ve Dostluk Ödülü" almaz mı? Neyse, kitap beraat etti de, skandalin üstü örtüldü. Bu arada Kara Kuvvetleri Komutanlığı, birlik kütüphaneleri için kitaptan 165 adet satın aldırdı. RAGIP ZARAKOLU
6 Kasım 2022 Pazar
Kaptan oğlu
Rıhtım da yatak yastiklarını denize atan bir adam gördüm. Nedenini sordum. Adam, isine devam ederek söylendi.
--Annem öldü be ! Babam kaptandı. Aynı yastıkta buluşsunlar diye atıyorum. ( Cihat Özeğemen)
3 Kasım 2022 Perşembe
EŞBER YAĞMURDERELİ JÜRİ OLURSA..
Eşber Yağmurdereli yi Dikili festivaline davet etmişler. Yetmemiş güzellik yarışmasında jüri olmasını teklif etmişler.
Elbette demiş Eşber abi
--Ama bu körlük başa bela. Bu yüzden benim elleyerek ölçülere bakmam lazım. Hatta arada koklayıp tatmam da gerekebilir. (Bircan Degirmenci)
27 Ekim 2022 Perşembe
ŞEYH ESERLERİ
Şark gezisine çıkan batılı bir gazetecinin Siirte yolu düşer. O günlerde de Siirt'in ünlü şeyhlerinden biri vefat etmiştir. Hakkında büyük alimdi, bilim sahibiydi gibi övgüleri duyunca merak edip sorar.
--Şeyh hazretlerinin yayinlanmis kac eseri var? tanımak ve okumak isterdim.
Müridi cevap vermiş
--kitapları yok ama , tam 25 cocuğu var! (SİİRT GAZETESİ)
YENİLMEZ TENİSÇİ
Tenisçi vitas Gerulaitis jimmy connors’a 16 maç üst üste kaybettikten sonra 1 maç kazandı ve şöyle söyledi :
''bu da hepinize ders olsun. kimse vitas gerulaitis'i 17 kez üst üste yenemez.' ERTUĞRUL DURNA
YAĞMUR'A ÇARE
Çaytv Genel müdürü Arif Akmermer, meteorolojiyi arar.
--Hocam, salı günü açık havada eğlence programı yapacağız. O gün hava nasıldır?
--Yağmurlu..
--Hocam Çay tv diyorum. Misafirler ..
--Yağmurlu kardeşim, yağmurlu!
--Peki bir şey yapamaz mıyız?
YILDIRIM AKBULUT FIKRASI
Yıldırım Akbulut ile Yıldırım Aktuna ödüllü bir gazete bulmacasını birlikte çözerler. Zarfı postalamak için kimin ismi adresi yazılacak problemini de Yıldırım Aktuna çözer.
--Önce sizin isminizi yazalım sayın meclis başkanım. Sonra benim soyadımı yazarız. Böylece hakkaniyetli olur.( ihsan Aslan)
HATIRA
Bir kaza sonucu değerli bir vazosu kırılan adam, arkadaşı Yılmaz Arayiciya yakınır.
--Eyvah! Hatırası da vardı.
Yılmaz bey , cevabını verir.
--Babam da dedemden hatıra kalmıştı. Götürürken bana sormadı. ( RİZE GAZETESİ)
17 Ekim 2022 Pazartesi
ŞAİR SPİKERLER
yıl 1960.Aylarda Temmuz.Özdemir Asaf, Ümit yaşar Oğuzcan ve Özer Öztep,demlenirlerken radyodan bir anons duyarlar.
İstanbul Radyosuna erkek spikerler alınacaktır. O kafayla üçü birden ertesi günü radyo evine başvurmak üzere anlaşırlar. Ertesi günü anlaştıkları saatte Elmadağda ki radyo evinin önünde buluşup, içeri girerler. Yalnız küçük bir sorun vardır. Özdemir Asaf, (R)'leri söyleyemezken , diğer ikisi kekemedir. Radyo evi müdürü Baki Süha Edipoğlu,
--Siz üçünüzde kekemesiniz. Nasıl olacak bu iş? diye sorar Bozularak ordan ayrılırlar. Soranlara da
--Askeri idarede adamımız yoktu. O yüzden bizi almadılar. (HALİL SOYUER- ŞAİR DOSTLARIM)
İTTİHATÇI SANSÜR
Refik Halit Karay, 24 temmuz gazeteciler günü dolayısıyla Cumhuriyetöncesi sansür kuruluyla ilgili anısını anlatmaktadır.
--Sansürün hüküm sürdüğü o yıllar da daha fazla ceza almam için beni Divan-ı Harbe sevk ettirdiler. Oysa ki beni susturmak isteyenlerin düşünemediği bir şey vardı. Divan-ı Harp üyelerinin çoğu edebiyat ve sanattan anlayan fevkalade olgun insanlardı.
Heyet bana isnat edilen suçu dinledikten sonra yazıda hiçbir suç unsuru bulunmadığına karar verdi. Böylece İttihat ve Terakki'nin elinden kurtuldum.
Bugün bu kalite var mı bilemem. HIFZI TOPUZ
DUVARSIZ RESİM
Şair,ressam Metin Eloğlu, açtığı resim sergisinde , bir eseri Hayalet Oğuz adında entellektüel çevrede çok iyi tanınan ama parasız biri tarafından beğenilmiş, kaparo verilerek ayırtılmıştır. Ama bir daha da sergiye uğramadığından satışı da engellenmiştir. Bir gün Eloğlu, Hayaleti yakalar.
--Ulan resmin parasını getir de resmi al dediğinde,
Hayalet Oğuz,
--Alacam. Ama biraz bekle.Hele resmi asabilecek bir duvar bulayım da..(EDEBİYAT ANILARDA YAŞAR-REFİK DURBAŞ)
13 Ekim 2022 Perşembe
TÜRKİYEM VE MÜŞERREF
“Sayın Müşerref Akay, siz Kenan Evren’e bir mektup yazıp Bülent Ersoy’un ‘Transeksüel’ olduğunu, gençlere kötü örnek olduğunu belirtmiş ve sahneye çıkmasının yasaklanmasını istemişsiniz. O mektuptan sonra Bülent Hanım’a sahne yasağı konulmuş. Bülent Ersoy’a sahne yasağını siz mi koydurdunuz?”
: “Evet o Bülent Ersoy için yapıldı. Ama mektubu yazmadım. Bunu çocuklarımın babası yaptı”.“
12 eylül de paşalar çağırdılar ve dediler ki;
--Nasıl ki Newyork Newyork diye şarkı yapmışlar. Bizim niye Türkiye şarkımız olmasın? Bu sebeple Turkiyem şarkısını yaptım.YAŞAR SÖKMENSÜER
8 Ekim 2022 Cumartesi
Orospu nasıl olunur?
Bir film çekimi sırasında sürekli sete gelmekte olan dekolte giyimli delişmen bir kız , Bedia Muavvit'e sokulup,
--Ah Bedia Hanımcığım demiş. Ben de artist olmak istiyordum ama babam izin vermedi.
--Neden yavrucuğum?
--Orospu olursun dedi.
--Peki sonra nasıl oldun yavrucuğum? ( Kandemir Konduk)
6 Ekim 2022 Perşembe
CİMRİ AZİZ NESİN
Orhan Kemal'le demleniyoruz. Bütün gazeteler, Sovyetler Birliğinin Türkiye İşçi Partililere para dağıttığını yazıyor. Bir ara ORHAN Kemal,
-- Yeğenim,senin adın da Komünist Arif,Hem de partilisin.Sen kaç para aldın?
--Ne parası Orhan abi ?
----Ne parası olacak? Baksana bütün gazeteler yazıyor.Bana vermediler. Sen aldın mı diye soruyorum.
--Bize bok atmaya çalışıyorlar.
--Anladım sana da vermemişler. Kime vermiş olabilirler? Yoksa Bu Ruslar tüm parayı Aziz Nesin'e mi verdiler?
--Daha neler abi dedim.
--Vermişlerdir.. Vermişlerdir. Yoksa gazeteler yazar mı? Kesin Aziz almıştır. Cimriliğinden de kimseye vermemiştir. ARİF KESKİNER
EDEBİ PAHALILIK
Edebiyatçılar Birliği lokalini işletiyorum. Haftalık toplantılarını Burada yaparlardı. Ama hesap üzerine hep şikayetleri vardı.Misal,Lüfer ızgara 120 kuruştan mı satıyoruz. Hemen bir isyan.Ülkenin bu en güzel kalemlerine anlatamıyorduk.
Lüfer taze taze sabah balık pazarından alınır. Fiyatı 100 kuruştur. Üzerine yüzde 20 ilave ederdik. Akşamki toplantıya gelen edipler,balık Pazarından geçtiklerinde içlerinde bayatların da olduğu balıkları 75 kuruşa düşmüş halde görürlerdi.Ama yine biz haksızdık .ARİF KESKİNER
5 Ekim 2022 Çarşamba
FIRGİLİ DEDE VE YAĞMUR DUASI
Uzun süre yağmur yağmayan Karadeniz de , Ordu Gürgentepeliler, yağmur duasına karar verirler. Müftü, imam başta tüm kasaba halkı yola koyulur. Yolda elinde bastonu ile yürümekte zorlanan Fırgili Dede'ye rastlarlar.
--Hadi gel derler. Sen de bir dedesin. Belki Senin duan kabul olur.
Zorla götürürler. Dua başlar. Işte
--Allahım yağmur ver, her yer su olsun.falan derken; dedenin sessizce farklı dua ettiği görülür.
--Allah'ım sen bunlara bakma. Ben yağmurda çamurda yürüyemem. Yaşlıyım. Kararında ver, zararında verme.
29 Eylül 2022 Perşembe
AKILLI KÖYLÜ
Sanatçı ,olarak öğreneceğim çok şey varmış. Bunu geç öğrendim. Emekli olunca buraya geldim. 10 yıllık kira karşılığı köyde ev tuttum. İçine tüm paramı harcadım. Hem ev , hem atölye olarak kullanacağım bu evde ilk gün arkadaşlarıma ve köylülere bir davet verdim. Köy muhtarı, etrafı gezdikten ve yapılan masrafı öğrendikten sonra bana söylediği çok çarpıcıydı.
--Eee bu kadar masraf yapacağına, evi alaydın ya İbrahim bey dedi.
İBRAHİM ÇİFTÇİOĞLU
EZAN DA HAREKET
Karaali'nin Mehmet,minareye cıkmış ezan okuyacak. Bir atlı elini yumruk yaparak camiye doğru geliyor. Bunu fark eden Memet emmi,
"Hay...ya..le's...sala..." şeklinde, dişini sıkarak aynı ayıpcı hareketi eliyle yapmak suretiyle aliya karşılık veriyor. Durumu görenler,
--Memet Emmi, bari ezan okurken yapmasaydın..
Demeleri üzerine yeterince alamadığı intikamını savunuyor.
--Adam atın sırtında gidiyor. Ezanı mi bekler deyyus? ( Mehmet Gözükara)
22 Eylül 2022 Perşembe
BORAZAN SÖZÜ
Yıllardan beridir, Bosna Hersek meselesi, Bulgaristan meselesi, Adana isyanı,Yemen isyanı, Arnavutluk kıyamı, Girit hadisesi, Trablusgarp, Balkan harbi, 1. dünya savaşına dek yaşadıklarımızı düşünüyorum da,
--Hayır söylle ,hayır olsun derler. Biz Hürriyet ilan edildiğinde, ''Kalkın ey ehli vatan ! '' diye bir marş tutturduk. Bir kalktık; hala oturamıyoruz. BORAZAN TEVFİK
AŞIK VE DOMUZ
Sivrialandayız.Aşık Veysel'in elma bahçesinde demleniyoruz. Dana jambonu ağzına attı.Arkadaşlar takıldı.
--Domuz etinden...
Aldırmadı aşık.
--Boşverrr.. Yukardan ayrı girseler de, aşağıdan aynı çıkıyorlar. ERDOĞAN AYDIN
KÜRTÇE KONSER
Biz konser ya da bir mekânda program yapmak için izin istiyoruz. Polis bizden ikametgâh da istiyor. Yani eğer Kürtçe müzik yapmak gibi bir halt yiyecekseniz (gülüyor) sizi nerede bulabileceğimizi bilelim demek istiyorlar. Etkinliklerimizi sürekli takip edip kameraya alan bir sivil polis var.” MAHMUT ÇINAR
TEBLİĞ VE GÜL
Kadiköyde postane sokaginda çılgın yegenimle oturmuş kız kıza içiyoruz. Birden ortalığı şalvarlı sarıklı tebligciler sardı. Biz oralı olmadık. Ama biri masamıza geldi. Selamunaleyküm hanımlar dedi. Bir gül koydu masaya. Yeğenim
--Aaa bu ne kibarlık dedi. Ne kadar zarifsiniz Adam gulumseyerek
--Şu başınızı örtseniz, şu içki gibi kötülüklerden uzaklaşsanız dünyanız gibi ahiretiniz de hayrolur gibi şeyler söylüyordu ki bizimki atıldı
--Ay sen ne duyarlı adamsın öyle? Bak abla bize çicek verdi. Deyip
--Sen evli misin diye cilveyle sordu.
--Evliyim bacım dedi.
--i. Bana döndü bak görüyor musun ne hoş adam. Ay dur senin icin bi dua edeyim.inşallah senin karına da hic tanımadiğı bir adam cicek verir.
Adam
--Töbe töbe deyip uzaklaştı. ( Deli Kız)
20 Eylül 2022 Salı
İLK ŞİİRLER
Ilk şiirlerimiz kaynak dergisinde yayınlandı. 2ser 3er aldık. Kız arkadaşlarımızın gözünde büyüyecegimizi sanıyorduk. Kızlar yayınlanan şiirlere baktılar.
- biz bunları biliyoruz dediler. Kaç kez bu şiirleri okudunuz bize..tarık dursun k
varlıklı şair
Bir gün çok varlıklı, apartmanlı, otomobilli bir şair dostu Sait Faik'i Boğaz’a götürür, mükellef bir ziyafet çeker, gezdirir, içirir. Geziden sonra Cağaloğlu’nda bir basımevine gittiklerinde Sait Faik şöyle der: “Eliaçık, ikramcı insansın. Bugün beni aldın, yedirdin, içirdin, krallar gibi gezdirdin ama iş şairliğe gelince berbat bir şairsin.” haldun taner
BAŞARILI BAŞKAN
Belediye başkanı Avcilar kulubünde vatandaşlarla sohbet ediyormuş.
-Sevgili vatandaşlarım, hayır için belediyeye yardım paranız var mı?
-Var başkanım.
Başkan:
-Verdiğiniz paralarla, garip gurabaya ekmek, süt, yoğurt falan dağıtacağım.
Vatandaşlar:
-Dağıt başkanım.
Başkan:
-Bu malzemeleri dağıtmamda yardımcı olur musunuz, kapı kapı dağıtım yapar mısınız?
Vatandaşlar:
-Yaparız başkanım.
Başkan:
-Peki, arabalarınızla mahalle mahalle dolaşır mısınız?
Vatandaşlar:
-Dolaşırız başkanım, Dolaşırız da demiş bir köylü. Ben de avciyim emme senin gibi başkasının taşıyla elin kuşunu vuramiyom.
YUMURTA NIN SESE ETKİSİ
Trt radyo sınavındayız . Yarışmacı gençlerden biri sesi veya yorumu begenilmeyince mazeretlere sığınır.
--Dün gece heyecandan uyuyamadım. Ayrıca yumurta icmeyi de unuttum.
Nida Tüfekçi lafa karışır.
--yumurta ile ses düzeni olsa bütün tavukların götü bülbül olurdu kızım. ( Ali Ekber Çicek)
DÜDÜKLÜ PROTESTO
2.Meşrutiyet döneminde Ömer Lütfi bey, Selanik'e Ittihat ve Terakki fırkasına karşı konuşmacı olarak gider. Sıra kendine geldiğinde her konuşması düdüklü bir kalabalıkla protesto edilir. Ve sinirlenerek salonu terk eder. Istanbul'a döndüğünde yakınları, özellikle Babanzade İsmail hakkı bey teselli eder.
--Geçmiş oldun Ömer bey. Seni Selanikte düdüklemişler, öyle mi? ( Harun Tuncer)
12 Eylül 2022 Pazartesi
İNSAFLI POLİS
SABAHATTİN Ali, Aydın Ortaokulu’nda Almanca öğretmenliğine atandığında solculuktan fişlenmişti, polis takibindeydi. İstanbul’dan Aydın’a bir dönüşünde, trenden inince bakmış, bir sivil polis takılmış hemen peşine. İki valiz taşıyan Sabahattin Ali biraz yürüyünce durmuş, polise şöyle demiş: “Nasıl olsa eve kadar peşimden geleceksin, hava da sıcak, bari şu valizin birini de sen taşıyıver.”
“Peki” demiş polis, “İnsanlık öldü mü?”
12 EYLÜL ŞİİRİ
12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonraki zamanlar bir gece geç vakit Can Yücel, Murat Belge’ye telefon etmiş “Bir şiir yazdım” demiş.
“Ey, nedir?”
“Adı Türkiye” demiş Can Yücel.
Okumuş:
Kabaramazsın kel Fatma
Ata’n güzel
Sen çirkin!
ŞAİR MATEMİ
aBDÜHAK HAMİT, karısı Fatma hanımın ölümünden çok müteessir olmuştur. Hatta onun için Makber adında uzunca bir manzum eser yazmıştır. Yıllar sonra çocukluk arkadaşı Samipaşazade Sezai Paris te Abdülhak Hamiti görür.Yanında güzel vücutlu, siyah genç bir kadın vardır.
Sezai Bey şaşırmış: “Aman Hamit, bu ne hal?”
“Sezai, biliyorsun ki teessürüm çok büyük. Matemde olduğumu herkese göstermek için bu zenci kızı buldum.”
7 Eylül 2022 Çarşamba
YAPIMCI ŞARTI
yapımcı cEMİL uYANIK,SÖZLEŞMELERİNDE bir madde koymuştu.
--film içinde aşk yaşanmayacak,en ufak bir yakınlık olmayacak, hele cinsel ilişki asla..
Artık nelerçektiyse adam..Ama aynı Cemil Uyanık,ekibin istanbu dışı çekimlerinde bütçeye ilave edilen ekibe genelev harcamalarını kabul ederdi.
KAPLAN VE VERGİ
Konfüçyüs'ün yolu bir gün küçük, ücra bir köye düşer. Mezarlıkta, dua eden orta yaşlı bir kadın görür. kadına kimin için dua ettiğini sorar. Kadın,
''Merhum kocam için,'' der.
-Nasıl öldü?
-Kaplanlar parçaladı!
Bu arada diğer bazı mezarların üzerinde de aynı çiçeklerden gören filozof konuşmayı sürdürür.
-Peki, burada yatan kim, nasıl öldü?
-Kayınbiraderim. Kaplanlar parçaladı.
-Ya şurada yatan, ona ne oldu?
-Kardeşim, Kaplanlar parçaladı.
Filozof artık dayanamaz ve kadına sorar:
-Demek burası bu kadar tehlikeli; peki niye hala burada yaşamakta ısrar ediyorsunuz?
Kadın, mantıklıdır.
-Ama burada vergi yok!
İŞ BAŞVURUSU
İlk iş başvurumda harika geçmekte olan mülâkatım var. İşe alınacağımdan son derece eminim. Çünkü herşey çok güzel geçiyor. Derken aniden “Peki siz Filistinlileri neden öldürüyorsunuz?” sorusuyla muhatap oldum. Sanki bu konuyla ilgili Türkiyeli herhangi bir insandan daha çok sorumluluk taşımam gerekiyormuş gibi. Nasıl yıkıldığımı anlatamam. AYLİN KURYEL
LİMASOLLU NACİ
“Sendikalı Yıllar” isimli kitapta Sina Pamukçu, Limasollu Naci, bir dönem yazdığı şiirleri şiirler de yazdığını belirterek ilginç bir anekdot aktarır. Buna göre Limasollu’nun o dönemde çeşitli dergilere yolladığı şiirleri bazen yayımlanmaz. Bunun üzerine Limasollu, şiirlerini İngilizce mahlaslarla gönderir, “çevirmen” olarak ise gerçek ismini yazar. Daha önce reddedilen şiirler, şairi yabancı sanılınca yayımlanmıştır.
GÖTÜMSER
Can Yücel, 80 li yılların sonunda Devrimci İşçi’nin Almanya’nın çeşitli kentlerinde düzenlediği dayanışma gecelerine katılmak üzere, onur konuğu olarak gelmişti.Frankfurtta bir yemekte Can Yücel 'in demokratik mücadele sohbetine karşılık konuşmacılardan biri sürekli olarak “Bitti bu işler, çok zor, artık olmaz!” itirazlarından bıkmış olmalı ki; büyük bir sesle gürledi.
--Sende ne kadar Götümsersin be ! GÜRSEL KÖKSAL
KARAMELACILAR
Halim Şefik ile Orhan Veli, gözlem amacıyla genelev sokağına gitmişler. Orda bir Karamelacı varmış. Mani okuyup , karamela satan biri. İzlendiğinin farkına varınca,
--Ne bakıyorsunuz? demiş.
--Eee bakıyoruz işte diye karşılık vermiş Orhan Veli.
--Ne iş yaparsın sen? diye sormuş adam.
----Ben şairim deyince, '' Hadi atışalım '' demiş adam. Başlamışlar atışmaya. Bir mani adam okumuş, bir mani Orhan Veli. Bir yerden sonra adam da okuyacak mani kalmayınca
--Hadi be demiş. Şairim mairim diyosun ya, belli ki sen de benim gibi Karamelacısın !
POLİS VE MİLLİYET
Mihalis Vassialides , Beyoğlunda fırın sahibi bir Arnavut. Rum zannedilerek camları taşlanmış. Tam karşısında ki karakola başvurmuş. Komiser
--Hicbir şey yapamam demiş. Ben bugün polis degil; Türk'üm. ( Prof. Dr Ayhan Aktar)
6 Eylül 2022 Salı
HAVYAR VE HALKÇILIK
76 Yılında Sovyet gezisindeyiz. Leningrad da,lüks bir otel de Ecevit çifti Esat Işık ve bana havyar, tavuk kızartması votka ve daha bir sürü şey olan bir masa hazırlanmıştı. Bizimle beraber olan gazeteciler ise tek porsiyonlu ama votkalı daha mütevazi bir masa da oturuyorlardı. Demokratız, halkçıyız düşüncesiyle onların katına indim. Ama işe yaramadı. Cüneyt Arcayürek,
--Üstad, senin gelmen önemli değil.Havyarı gönderseydin yeterdi dedi. CAHİT KAYRA
SOVYET VE ÜCRET
SSCB, dönemine ait bir espri.
İşçiye aldığı aylığı sormuşlar. O da
--para verir gibi yapıyorlar. Sonra da eklemiş.,
--Biz de çalışır gibi yapıyoruz.
VAHŞİLİK
Elazığ da Ferrekrom tesislerinin temelini atıyoruz.Kocaman gösterişli koçlar kurban ediliyor. Kolordu komutanı başını öte yana çevirdi. Sebebini kısık sesle açıkladı.
--İnsanla savaşmak ayrı bir şey. Ama zavallı hayvanların eski zaman dinsel ayinlerinde öldürülen kurbanlar gibi bogazlanmasına katlanmak zor dedi.
Uçakta kendi aramızda söyleşirken, bu olayı anlatıp
--Biz askerlerden daha mı vahşiyiz ? diye sordum.
Ali Topuz,
--Olabilir dedi. Biz politikacıyız. (38 kuşağı)
KOMÜNİST ERİC FROMM
1976 Kasım CHP Kurultayındayız. Birgün çantamı açarken Coşkun Karagözoğlu Eric Fromm'un kitabını gördü:
--Bu komünist mi? dedi. Eric Fromm'un kim olduğunu anlatmaya çakışırken, sözümü kısa kesti.
--Kaç delegesi var? CAHİT KAYRA
1 Eylül 2022 Perşembe
ÖĞRETMEN HAPŞIRIĞI
Galiba bir forum da okumuştum.
ilkokul öğretmeni sınıfta hapşırır ve içlerinden bir öğrenci çok yaşa der.bunu duyan öğretmen HEP BERABER der.peşinden tüm sınıf haykırır, ÇOK YAŞAAAAAAAAA.
ENGELLİ RAKISI
“ Tekerlekli sandalyeden parayı uzattım.
--Bir 35'lik versene dedim. Adam garip garip bakıyor..
--Sen mi içiyorsun ? dedi.
--Yok dedim çiçekler için alıyorum. Onları suluyorum. çiçekler büyüyor, anason kokuyor, ben de ara sıra gidip onları kokluyorum, bana iyi geliyor.’ dedim. İnanmak istiyor gibi geldi.
--Garip dedi
‘Garip olan ne? Çiçeklere verince normal, ben içince mi garip?’ diyerek uzaklaştım.( METE KAHRAMAN ENGELSİZ YAŞAM)
EKSİĞİ OLMASIN
Israil de bir kadın torunu ile gezerken dev bir dalga gelir ve çocuğu götürür. Kadıncağız
--Lütfen Tanrım ! Der.
O benim tek torunum. Onu geri ver.
Dev dalga tekrar gelir ve çocuğu sahile bırakır. Kadın torununa bakar ve göğe seslenir.
--Ama gözlükleri de vardı...Daniel -Klein
KRAL İÇİN KÖLE
Polonya kralı yanında soylularla beraber ceylan avına çıkarlar. Ormana yaklaştıkları sırada bir köle ellerini açarak ortaya fırlar ve
--Ben ceylan değilim. Beni vurmayın diye bağırmaya başlar.
Kral, okuyla nisan alır ve köleyi öldürür. Yanindaki soylulardan biri,
--Sayın kralım der. Neden öldürdünüz? Adam ben ceylan değilim diye bağırıyordu.
---Hay Allah ! Der kral. Bana ben ceylanım . Beni vurun diye bağırıyor gibi geldi.
RUM-İ FIKRA
Tramvayda ayağına basılan kadın hiddetle bağırır.
--Heyvan!
Adam kizacagina kadının telafuzuna gülümseyerek karşılık verince kadın daha bir hiddetlenir.
--Heyvan diorum da kanarya sanorsun? Eşsekoglu eşşek!
İMAM ERİĞİ
Kuran kursuna hayrına 1 kasa erik bırakılmış. Hoca,
" Bukadarı çok.ziyan olmasın. Bir kısmını Pazarda satıp , kursun ihtiyaçlarını karşılayin "diyerek öğrencilerini pazara yollamış. Bir arada " bakayım bunlara " diyerek pazara uğramış. Pazar erigi etiketini görünce Talebelere çıkışmış.
--basinizda takke, üstünüzde cübbe. Utanmıyor musunuz papaz eriği diye satmaya demiş. Eline kalem alıp etikete imam eriği diye yazmış. Yaşlı bir kadın tezgaha yaklaşıp sormuş.
--Evladim Papaz Eriği var mı?
Gençlerden biri atılmış.
--vardi teyze ama az önce müslüman oldu.
17 Ağustos 2022 Çarşamba
HAKİM
Karadenizli olan mübaşir, bir gün hakim beyin evine giderek hanımına "Hakim pey evdemidırlar ?" diye sorar. Hakimin hanımı sinirli bir şekilde "Ne münasebet, o sadece mahkemede dırlar" diye cevap verir. (Av.Zühtü Kazancı)
VERGİ
Konfüçyüs'ün yolu bir gün küçük, ücra bir köye düşer. Köyün girişindeki mezarlıkta, gözüne dua eden orta yaşlı bir kadın ilişir. Yaklaşır, kadına kimin için dua ettiğini sorar. Kadın, ''Merhum kocam için,'' der.
-Nasıl öldü?
-Kaplanlar parçaladı!Bu arada diğer bazı mezarların üzerinde de aynı çiçeklerden gören filozof konuşmayı sürdürür.
-Peki, burada yatan kim, nasıl öldü?
-Kayınbiraderim. Kaplanlar parçaladı.
-Ya şurada yatan, ona ne oldu?
-Kardeşim, Kaplanlar parçaladı.Filozof artık dayanamaz ve kadına sorar:
-Demek burası bu kadar tehlikeli; peki niye hala burada yaşamakta ısrar ediyorsunuz?Kadın,
'' Bunda şaşılacak ne var?'' der gibi muhatabının yüzüne bakar ve yanıtlar:
-Ama burada vergi yok!
FİLİSTİN SİLAHLARI
Bulgaristan'dan "muhalifler" adına silah yardımı alan Filistin lideri Yaser Arafat, yeni silahları kendi örgütüne saklayıp eskilerini Lübnanlılara verdiğini fark eden Dürzi lider Kemal Canbolat , konuyu Arafat'a sorar.
--Şu Ruslar nasıl oluyor da kalaşnikoff tüfeklerinin kabzasına Ebu'l Cemacim, , Ebu'l Hol gibi Arapça lakaplar yazabiliyorlar Arafat kardeş!
LUKAŞENKO
belarus'ta yapılan seçimlerden sonra yardımcıları ülkeyi yöneten diktatör lukaşenko'nun yanına gelirler.
+ size bir iyi, bir kötü haberimiz var, öncelikle hangisini söyleyelim?
- iyiyi söyleyin.
+ yeniden devlet başkanı seçildiniz.
- peki kötü haber nedir?
+ kimse size oy vermedi.
İTİRAFÇI
: Lillian Hellman bildiğiniz gibi soğuk savaş zamanında ABD’de solcu olduğu için soruşturulmuş ve baskı görmüş yazarlardan birisidir. Hellman komünist avcısı Mc Carthy komisyonuna çağrıldığında –direnmeyip, itirafçı olan- Elia Kazan’la karşılaşmış. Kazan ona “Direnme, her şeyi anlat, zaten biliyorlar,” dediğinde, sonradan dönekliği yüzünden Amerikan Liberal solunca yıllarca aforoz edilecek Kazan’a şöyle karşılık vermiş: “Vicdanımı bu yılın modasına göre belirleyemem. Onları bildikleriyle sevindiremem.
Menderes'in içkisi
DP Antalya il kongresine katılan Adnan Menderes,o gece konuk aldığı Vehbi Koç ile sohbet etmektedir. Vehbi Koç'a rakı ikram eden Menderes,Vehbi Koç'un su ya uzanması üzerine şunları söyler.
'Ben susuz rakı içiyorum, su koyarsam rakı içtiğimi anlayacaklar, onlar da içecekler, sonra sarhoş olacaklar! Durumu böyle idare ediyorum, siz de susuz rakı için' ! (CAN KIRAÇ- Patronum Vehbi Koç)
6 Ağustos 2022 Cumartesi
GÖREV AŞKI
Direnişçilere gaz bombası atmak üzere vaziyet almış duran bir polis, namludan çıkacak alevle birlikte gaz fişeğinin ateşlenme anını en yakından fotoğraflamak için gayret gösteren çok sayıdaki fotoğrafçıya pek de alışılmadık bir tepki gösterir:
“Gelin bari kıçıma girin.” ÖZCAN YURDALAN
HZ. İSA DA TUTUKLANIR
“Engizisyon mahkemelerinin dehşet saldığı İspanya’da, Hazreti İsa yeryüzüne döner. Hemen engizisyon başkanını bulur, kendisini tanıttıktan sonra yapılanların kendi öğretisi ile hiç bağdaşmadığını söyler. Engizisyon başkanı hemen muhafızları çağırıp, Hazreti İsa’yı zindana atmalarını emreder. Şaşıran Hazreti İse,”Sen beni tanımadın galiba” der. Engizisyon mahkemesi başkanı gülümser: “Tabii ki tanıdım. Sen Hazreti İsa’sın. Ancak, gelip burada senin adına senelerdir kurmaya çalıştığımız bu düzeni bozmaya kalkmana asla müsaade etmem.” der. (Türkiye’de Marksist Damar Var mı? A.Hamdi Dinle
SARHOŞ BAŞKAN
1985’te bütçe görüşmelerinin birinde akşam yemeği için ara veriliyor. Cüneyt Canver ve SHP milletvekili Ali İhsan Elgin, Washington Restaurant'a giderek viski ısmarlıyorlar. Meclis’te oturumu yöneten ANAP'lı Başkanvekili Halim Aras da lokantaya giriyor. Aras'ın içkiyi sevdiğini bilen iki kafadar Aras’a beraber içmeyi teklif diyorlar. ‘‘Ben yüce Meclis'i yönetiyorum, beni sarhoş mu edeceksiniz?’’ diye soran Aras, ısrar üzerine oturup birkaç duble içiyor. Döndüklerinde Aras kürsüden muhalefetin hoşuna gitmeyecek bir söz sarf ettiğinde de, Canver ve Elgin hemen oturdukları yerden sesleniyorlar: ‘‘Sayın üyeler, Başkan Aras sarhoş, muayeneden geçirilsin.’’ Ahmet Tulgar
BURÇAK TARLASI
Ruhi Su ile As kulüp te aynı sahneyi paylaşıyoruz.. Burçak türküsü 'nü söylerken ortalık karıştı. Adamın biri silah çekmiş, ortalığı ayağa kaldırmış. Ne olduğunu sonra anlattılar.
Türküde "Bakin şu deyyusun kaç tarlası var? " deyince üzerine mi alınmış ne?
-- Bu orospunun yüzünden tarlalarımız elimizden gidecek diye bağırıyormuş.
TÜLAY GERMAN
4 Ağustos 2022 Perşembe
CAN YÜCEL -AHMET ARİF
Can Yücel,hapisten yeni çıkan Ahmed Arif‘i ziyaret eder.
“Seni görmek, geçmiş olsun demek ve sana özellikle teşekkür etmek istedim, işkencelerde kan işedin de benim adımı vermedin.”
Ahmed Arif, tam aldırmazlıkla şu karşılığı verir Can Yücel'e:
“Önemli değil, sen de benim için aynı şeyi yapardın; teşekküre değmez.sahi senin adın neydi? (Yusuf Erdem )
3 Ağustos 2022 Çarşamba
yazarlar denizde
“Enis Batur,miyopluğundan dolayı gözlükle denize girmekte olan Tahsin Yücel'e seslenir
‘Tahsin Bey, denize gözlükle mi giriyorsunuz?’ diye sorar. Tahsin yücel cevaplar.
‘Enis, sen denize sakalla mı giriyorsun?’ ” (s. 338) muharrem dayanç
ZİHNİ ANADOL KAMYONU
Zihni Anadol, hapiste olduğu dönemde oğluna el becerisi ile bir kamyon yapar. Bunu da en kısa zamanda oğluna vereceğini mektupta yazar. Hatta plakasını bile yazmıştır. DEVREK NO 1. Ancak, bir gece koğuş arkadaşlarından Lazoğlu Hızır dedikleri bir arkadaşı rahatsızlanır. Hızır, sıcak bir şeyler vermek gerekmektedir.Yakacak bir şey ararlar. Sonra birileri bir tomar kağıt getirir.Zihni Anadol, kağıtları hemen tanır. 6.nolu odadaki bir mapusun 1 yıldır üzerinde çalıştığı romanın sayfalarıdır bunlar.Kağıtları alır, oğluna vereceği rengarenk boyalı kamyonu sobayı tutuşturmak üzere arkadaşlarına verir. GÜNGÖR GENÇAY
ANKARA TÜRKÇESİ
Bir sohbet arasında Yahya Kemal'e Anadolulu bir aydın'ın sözleri aktarılmış.
--Hâlâ istanbul Türkçesi diyorlar. Turkiyenin başkenti Ankara'dır. Bundan sonra Türkçeye Ankara 'nın köylerinin dili hakim olmalıdır.
--Çok haklılar demiş Yahya kemal. Istanbul da profesör denen kelimeye halkımız pırıfüsür der. Bizim profesörlere de bu isim yakışır. (Nihad Sami Banarlı)
23 Temmuz 2022 Cumartesi
AYNUR AYDAN YENGEMİZ
1979 yılı. Milas CHP gençlik kolları kongresini yapacak. Ancak parti yetkilileri korku içinde. Zira içişleri bakanı Hasan Fehmi Güneş'in şarkıcı Aynur Aydan ile ilişkisi ortaya cikmis. V3 bu ilişkinin toplumdan nasıl tepki göreceğini bilemiyorlar. Milas'a geldik. Spor salonuna girdik. Büyük bir Aynur Aydan fotoğrafı ve altına kırmızı kalemle YENGEMIZ yazısı.
Böylece Ege insanının gönül işlerine saygısını da öğrenmiş olduk. EROL TEMELKURAN
HASAN KIYAFET
Hapisten yeni çıkan Hasan Kıyafet'i bir dostu ziyarete gelir. O günlerde annesi de köyden oglunun yanına gelmiştir. Konuşma arasında oğluna komünist denildiğini duyunca şunları söyler.
-- Benim oğlum komünist momünist değil. Komünizm eşitlik demekdir. Bu evde 2 televizyon var. Komünist olsaydı birini köydeki evde izlemem için bana verirdi. AŞİNA YÜZLER
KREŞÇİ GÖSTERİCİ
Gezi parkı olaylarında ilginç bir diyalog var. Polis, göstericiye soruyor.
--28 şubat'ta bizlerim yaşadığı zülüm sırasında nerdeydiniz?
Göstericinin yanıtı çok kısa
--Biz o zaman kreşteydik.( LALE KEMAL)
20 Temmuz 2022 Çarşamba
LOUİSE L'AMOUR
Western romancısı Louis L'amour, heyecanla kendini işine kaptırmış, alelacele bir şeyler yazmaktadır. Kızı, başına dikilir.
--Baba neden bu kadar hızlı yazıyorsun?
--Çünkü der L'amour. Öykünün sonunu çok merak ediyorum
SRİLANKA DEMOKRASİSİ
Srilanka'ya resmi bir ziyaret için gelen Çinli diplomat maliye bakanı Basil Rajapaksa ve Su işleri bakanı Chamal Rajapaksa ile görüşür. Cumhurbaşkanı köşkünde verien davettekendisini karşılayan tarım bakanı shashaendra Rajapaksa,ile spor bakanı Namal Rajapaksa ve Başbakanlık özel kalem müdürü Yoshitha Rajapaksa tarafından cumhurbaşkanı Gotabaya Rajapaksa'ya takdim edilri. Cumhurbaşkanı
--Ülkemizi, kalkınma hamlemizi nasıl buldunuz diye sorunca
diplomat
--Bayıldım der. Demokrasiyi nasıl da içselleştirmişsiniz?
14 Temmuz 2022 Perşembe
LAZ VE ATMACA
''Anavatan Grubu'nda Doğu Karadeniz Bölgesi'nde atmaca ile avlanmayı yasaklayan bir kanun teklifi hazırlanmıştı. Bunu duyan Doğu Karadeniz halkı büyük tepki gösteriyordu. Bu tepkilere şaşıran Özal sordu 'atmaca ile avlanmak bu kadar önemli bir şey mi ki halk buna bu kadar tepki gösteriyor?'
Yöre milletvekili Nevzat Bıyıklı, atmacanın öenmini anlatır.
Efendim, Hopalı bir vatandaş kolunda atmaca ile avlanmaya çıkmış. Ormanda uzun süre dolaştıktan sonra bir ara çişi gelmiş. Çişini yaptıktan sonra, son damla kalmasın hareketini yaparken; kolundaki atmaca olayı yanlış değerlendirerek hemen atlayıp adamın organını kapmış. Adamın müthiş canı yanıyormuş. Hemen az ötedeki çobana 'Ula gel. Kes oni, kes onii!' diye bağırmaya başlamış. Koşarak gelen çoban cebindeki çakıyı çıkararak atmacanın kafasını kesmeye kalkınca; bizim Karadenizli, can havliyle 'ula oni değil, öbürini öbürini!' diye çobanı azarlamış. ŞERAFETTİN ÜSTÜNKOL
SADDAM TATLISES
Mahsun Kırmızıgül, "Halepçe Katliamı" ile ilgili bir proje üzerinde çalışıyor. Saddam Hüseyin rolü için de İbrahim Tatlıses'i düşünüyor.
Ama Kırmızıgül'le Tatlıses'in araları uzun zamandır limoni olduğu için bir dostu bu işi üzerine almış.
Adam Tatlıses'e konuyu açmış. "Abi" demiş "Mahsun Kırmızıgül yeni bir film için hazırlık yapıyor. Halepçe Katliamı'nı bilirsin, film onunla ilgili ve filminde sana da önemli bir rol vermek istiyor...
Tatlıses bu öneriye içten bir cevap vermiş: "Ne demek, seve seve böyle bir filmde oynamak isterim... Ancak hangi rolü oynayacağımı bilmem gerekiyor. Ben kimi canlandıracağım?"
"Saddam Hüseyin'i abi... "
Tatlıses'in tepkisini ve ne yaptığını sanırım tahmin ettiniz... Mahsun'a olumsuz haber geldiğinde Mahsun kendi kendine söylenir.
-- Yazık,hayatının rolünü kaçırdı. MAHMUT ÖVÜR
BÜYÜK ŞAİR
Niyazi Akıncıoğlu ,A. kadir ve Ahmet Arif, Kürdün Meyhanesinde oturuyorlar. A.kadir, Kırşehir den sürgünden yeni gelmiş.
Ahmet Arif, ortalığı karıştırmak istiyor.
--Kadir abi diyor. Niyazi abi, olur olmaz her yerde Türkiye'nin en büyük şairi benim diyor.
A.Kadir, hiç kızmıyor.
--Doğrudur diye onaylıyor.
Niyazi abi, sözünün arkasında.
--Elbette Türkiye'nin en büyük şairi benim. Hapistekiler ve sürgündekileri saymazsan başka kimse kalmıyor ki zaten. REFİK DURBAŞ
6 Temmuz 2022 Çarşamba
NORMALİTE
Afet İnanla Köşkte konuşurken, ''Hocam yemeğe kalır mısınız? '' dedi. Atatürk, ortada yok. Olur dedim. Yemeğin sonlarına doğru Atatürk, geldi. Hemen masa hazırladı. Sonra bana döndü.
--Afet hanım'ın hocasıymışsınız. Nasıl bir öğrenciydi?
--Normal bir öğrenciydi dedim. Çok terbiyeliydi. Zekası normal, çalışkanlığı normal, olduğu gibi görünen bir öğrenci.
Güldü.
--Tahmin ediyordum dedi. Tabağıma 3 leblebi koydu
--Olduğu gibi görünmek.. Bu özelliğin güzelliğini anlayamadık dedi. FAKİHE ÖYMEN
29 Haziran 2022 Çarşamba
MOZART BESTELERİ
Mozart’ın sarayda Kral’ın himayesinde yaşarken yediği herzeler, kralın kulağına gider. Kral huzuruna çağırır, şikayetleri aktarır ve onu uyarır. Ama deyyus Mozart krala şöyle yanıt verir: ”Ben berbat bir adam olabilirim, fakat bestelerim öyle değildir.” NAZMİ ÖZÜÇELİK
ANIZKARA MEVLİDTE
Eski Konyalıların pekiyi tanıdığı Anızkırana bir gün komşuları teklif etmişler. Bu gün yassınamazından sonra camide mevlit okutulacak sevaptır, muhakkak gidelim. Anızkıran cahil okuması yazması yok aptesle namazla hiç münasebeti mevcut değil.Cevap vermiş:- “Oğlum, siz kalleş adamsınız, giderim ama bana orada birtuzak hazırlar bir kalleşlik yaparsınız”.Komşular katiyen sana hiç birşey yapmayacağımıza namusumuz üzerine söz veriyoruz diyeteminat vermişler. Hep birliktemevlide gidilmiş. Mevlit okunmaya başlamış ve tam sıra:“ İçtim anı oldu cismim nuragark Edemezdim kendimi nurdanfark”Beytine gelip de bütün cemaat ayağa kalkınca kendisine hazırlanan tuzağın fili hareketlerine geçildiği zehabına kapılanAnızkıran, birden belinden tabancasını çekerek,“Kıpırdamayın len, bin kişideolsa hepinizi yakarım”. Demiş. FAKİR USMAN
CELALETTİN ÇETİN
’Celalettin Çetin, acar gazetecilerdendir. Bakırköy Akıl Hastanesinde nasıl röportaj yaptığını anlatmaktadır:
‘’Önce çevreyi kolaçan ettim.
Kapıda güvenlik tedbirlerini çok artırmışlardı.
Bahçeye de gözetleyici adamlar yerleştirmişlerdi.
Hastanenin etrafını dolaştım.
Bahçe duvarlarının üzerinde dikenli teller vardı.
Alçak bir duvarı gözüme kestirip tırmandım.
Telleri de güçlükle aştım.
Bahçeye atladım. Giriş kapısı 100-150 metre uzaklıkta kalmıştı.
Sine-sine, ağaçların arkasına saklana- saklana binaya girdim.
Koğuşları dolaştım. Hastalarla konuştum, resimlerini çektim.
Hadi bakalım şimdi gazeteciye yasak koyan Başhekim düşünsün.
Yazı işlerindeki herkes mecburen işi bırakmış, Celalettin Çetin’i dinliyordu.
Birden yazı işleri müdürü Hüseyin Güneş’in sesi duyuldu:
‘’Tamam Celal anladık, Duvardan atladın, dikenli telleri aştın,
saklana-saklana binaya girdin.
Bravo sana.
Ama benim anlamadığım bir şey var.
Sen o hastaneden nasıl çıktın be Celalciğim’
24 Haziran 2022 Cuma
AMCAOĞLU
bir MITRIP (ÇİNGENE) Siirt’teki medreselerden birine giderek kendisini daha önce hiç görmeyen ve tanımayan Medresenin Hocasına sarılarak
:-Amcaoğlu nasılsın, iyi misin?deyince, hoca şaşırmış ve bu şaşkınlıkla:-Biz, nereden amca çocukları oluyoruz?diye sormuş. Arapça gramerden anlayan MITRIP cevap vermiş:
-Siz “fakih” değil misiniz. Halk arasında sizlere “RATIP” denilmiyor mu?
Hoca:
-Doğru ama, bunun bizim amca çocukları olmamızı gerektiren tarafı nedir? Onu anlayamadım?deyince, muhatabı taşı gediğine koyarak cevabı yapıştırmış:
-Hocam, siz RATIP, biz MITRIP olduğumuza göre, bizden daha iyi amca çocukları mı olur! fAHRİ ARITÜRK
ÇAYLAR ŞİRKETTEN..
İki madenci otobüsle Ankara’ya gidiyor. Otobüs Gerede’de mola verir. Bilinen anons: “Güven Turizm’in sayın yolcuları, otobüsünüz çay ve ihtiyaç molası vermiştir. Çaylar şirkettendir. Afiyet olsun…”
Şirket olarak sadece EKİ ( Ereğli Kömür İşletmesi) bilen madenciler şaşırır. Madencilerden biri şaşkınlığını ifade eder;
-…….…. Godumun şirketi ne zenginmiş la, Gerede de bile çay veriyor!
Bir masaya oturturlar, garson çaylarını getirir. Biri çayını içerken, öteki elini bile sürmez. Aradan zaman geçer, çayını bitiren madenci;
-Neye içmiyosuy lay çayını?
-İçmeycem …….… goyan.
-Neye lay, bedava çay işte, içsene!
-Sen öyle zan!
-Nasıl yani?
-Burda badava diyola, ama dekonttan* bi kesiyola fargına bile olmuyosun ……..
Ali Kaya (gerçek yaşanmış bir hikayeden alınma)
Kaynak: İşin Şakası kitabı (Mustafa Yüce)
ZARALI VE GÜZELSES DOSTLUĞU
Zaralı Halil Söyler ile Diyarbakırlı Celal Güzelses Çok iyi iki dosttur. Ama artık yaşlılık gelip çatmıştır. Ve peşi sıra hastalıklar… Zara’lı Halil duyar ki Diyarbakır’da Celal hastadır. Kalkıp postaneye gider ve Diyarbakır Valiliğine bir telgraf çeker. Durumunu sorar dostunun. Cevap kötüdür. Celal ağır hastadır. Döner evine ve bir türkü yakar.
“Ezim ezim eziliyor yüreğim, Çok yalvardım kabul olmaz dileğim“ METİN EKREM
TRAKYALI TATBİKATI
Trakya da bir tekstil fabrikasında yangın tatbikatı yapacağız. Saat 14' te alarm çalınca herkes işini bırakıp bahçeye çıkacak. Ama daha biz alarm vermeden insanlar bahçeye çıkmaya başladı. Bir ara bize hizmetli bırakılan adamda
--yapacagim bir şey yoksa ben de gideyim mi? Dedi.
--Nereye? Dedim.
-- Eee gideyim işte. Alarm vurunca kalabalık olur. Ben de gideyim yavaştan..
MADENCİLER VE KADINLAR
Ecevit başbakan...Emeklilik yaşı gündemde. 67, 60, 70, 63 gibi sayılar konuşuluyor. Gündemi takip eden 2 madenci de, öğle arası yemek yerken tartışıyorlar;
-- Yahu, herkes için bir şey deniya da, madenci için bir şey deyen yok. Biz kaç yaşında emekli olcez?
--Salak onda bilmeyecek ne var? Garılar için ne denüse sen onu kendin içün anlayacasun. Sigortaya göre madenci garı sayiliya...(Ahmet Öztürk)
OKEY DENMEZSE..
Zonguldak ta Nobetci Amerikalı mühendisin , gecenin bir vakti kahve krizi tutar. Kahve içmek için eve gidecektir. Şöförü Emrullah, "" herhalde işten kaytarıyor, Bunu eve götüreyim. Sonra ben de sıvışırım " diye düşünür . Dediği gibi de yapar. Eve yakın bir yerde adamı indirir. Ama Amerikalı kahvesini alır, işinin başına döner. Ertesi günü kavga vardır. Amerikalı, olayın peşini bırakmaz.
Sorarlar
--Niye biraktin adamı o saatte Kılıç tepesinde.?
--Şef, yol boyu bir şeyler söyledi durdu. Ama sor bakalım pen ona oçey dedim mi?HÜSNÜ KALAFAT
LAZ MUĞLALI OLURSA..
Erkan Ocaklı , üretken bir sanatçı, lazlığı ile gurur duyan bir karadenizlidir. Ama dalga gecikmeyecek insan yoktur. Takılırlar:
--Erkan, bi Muglali taklidi yapsana.
--????
--yani, gelip duru, gidip duru?
--O niye ki?
--lazum deyisun. Of of diye türkü yapacaguna Ula ula diye türkü yapaysun. Dun öğrendim. Ula, Muglanun ilçesi imiş. Muglalimidur pi tarafun?
--ulan bi tarafuna mi tarafına sıçtirtmayun adamun. ( Sürmene postası)
10 Haziran 2022 Cuma
MİLİTAN MUHABİR
....iş ler ilerleyince yeni üniversiteli gençler almaya başladık ajansa. Birgün universite civarında bir olayı izleyip fotoğraflarını çekmesi için yeni bir muhabir gönderdik. Birkaç saat sonra geldi.
--Abi polisler engellediği için fotoğraf çekemedim dedi. Bizde haberi resimsiz servise koyduk.
Ertesi günü başka gazetelerden bizim arkadaşın neden resim çekmediğini anladım. Bir gazete de bizim muhabirin resmi vardı. Bir eliyle taş atarken, diğer eliyle resim çekmeye çalışıyordu. OSMAN S.AROLAT
7 Haziran 2022 Salı
SENARYO HABER
6.cı Filo ve Vedat Demircioğlu için bir bayrak hazırlayıp Beyazıt Kulesine asma kararı aldık.İlkay hanımla kapalıçarşı da iyi dalgalanmalarından dolayı sof bayrak yapımı için 14 metre sof aldık. Tan Oral, serigrafisini yaptı. Bayrağı tamamlayıp eylemi gerçekleştirdik.
Bir hafta sonra Bugün gazetesi muhabiri,Ali karakurt'un aşağıda yeralan senaryo- haberi üzerine hakkımızda dava açıldı.
Kızıl bayrağın failleri belli oldu !
Harkov dokuma tezgahlarında hazırlanıp, Bulgar Vasili Korolov şilebiyle istanbu'a getirilen kızıl bayrak gemi kaptanının elinden, Mihri Belli,Osman Arolat ve Veysi Sarısözen tarafından 3 kez öpülüp başlarına götürülerek teslim alındı. OSMAN S.AROLAT
27 Mayıs 2022 Cuma
ROBİN HOOD
Kemal Tahir,bir röportajında şu gerçeğin altını çizmişti.
-- Bizde yabancı filmler arasında en sevilenlerden biri Robin Hood' tur. Hırsız vatansever konusu işlemiştir. Hem hırsız, hem vatansever olunabilecegı ideoloji olarak topluma yerleşmiştir. Tabii.. Robin Hood, zenginden alıp fakire verirken; bizde fakirden alinmiş ve kimseye verilmemiştir Safa ÖNAL
CHARLES BRONSON İZMİR DE
"1970 yılında " Paralı Askerler " filmi için İzmire gelen Tony Curtis ve Charles Bronson röportaj vermektedirler. Özellikle Charles Bronson, Kökeninin Litvanya Tatarlarından olduğunu belirterek Türkçe bir iki kelime söyler.
-- Türk olduğum icin Tanrı' ma kut kıvanclarim olsun.
Bu söz ertesi günü başında şöyle yer alir:
--Allah'a şükürler olsun Türküm. ( Köken Turk)
ÇOBAN DEVLET
Bir derste Ünsal Oskay'a sorarlar:
--Hocam , falanca ilin bir yetkilisi rüşvet alırken yakalanıyor. Merkeze alınıyor. Sonra soruşturma bitmeden daha büyük bir makama getiriliyor. Bu nasıl oluyor?
Hoca , gülerek yanıtlıyor.
--ıçinizde çobanlık yapan var mı bilmiyorum. Bir çoban ineğini hergün aynı tarlada , aynı yer de tutarsa o inek bir süre sonra o otları yemez. Bu yüzden iyi çoban ineği gezdirir. Devletimizde iyi bir çobandır.
GAZETECİLER VE KORUCU
1993 te gazeteciler bir haber izlemek için Diyarbakır dışına çıktıkların da korucular tarafından önleri kesilir. Kimlik tespiti yapılacaktır. Gazeteciler basın kartları yerine bankamatik kartlarını verirler. Korucu kartları inceler ve hin hin bakar.
--Yalancılar sizi. Beni kandıracağınızı sandınız dimi? Ayrı ayrı gazetelerde değil, hepiniz aynı gazetede çalışıyorsunuz.
Çünkü bütün bankamatikler aynı bankaya aitti. EVRİM ALATAŞ
KAVGA
Bir Türkle, bir italyan Bern de otoyolda kavga ediyorlar. Türk, kavga ettiği italyanla yetinmeyip ne kadar italyan varsa hepsine küfür ediyor. Ya senle o adam kavga ediyor. Orada olmayan ıtalyanları niye karıştırıyorsun? Kocama aciklayamadığım durumlardan biriydi. (Nesrin Roland Eliya)
21 Mayıs 2022 Cumartesi
köln camisi
Bir arkadaşımın Alman eşi,vasiyet etmişti.'' Beni boğaz da bir yere gömün '' diye. Üzerime vazife aldım. Bir mezar bulduk. Mezarlıklar müdürlüğünde sorun çıktı.
--Kızın soyadı tamam da , Adı Alman..Müslüman mezarlığına gömememeyiz.
Ben de yalanlar başladı.
--Ama o Müslümandı. Ölmeden önce yanımda şehadet getirdi.
--İyi o zaman olur. Gasil hane de yıkar, namazını kılar öyle kaldırırız.
Hemen atıldım.
--Köln de yıkandı. Namazı da kılındı. Hepsi tamam memur bey.
-- Köln de ,Hangi camide?
Duraksamadan
--Bilal-i Habeşi camisinden.
--Haa bilirim dedi görevli. Güzel camidir.
Velhasıl vasiyet yerine geldi. Bu arada Köln de Bilal-i Habeşi camisi de yokmuş. Sonra öğrendim. AYDIN ENGİN
5 Mayıs 2022 Perşembe
LİDERLER KAVŞAĞI
Nixon, Kruşçev ve tito bir toplantı sonrası otellerine dönerken bir kavşağa denk gelmişler.Şoförler teredütte kalınca devreye liderler girmiş.
Nixon-- Sağdan git evladım demiş.
Kruşçev--Elbette sola döneceksin demş.
Tito--Sağa sinyal ver, sola dön demiş.
FİLM DİNLEME
Bir yazlık sinemanın önünde bir ayakkabı boyacısı ailesiyle beraber oturuyor. Pür dikkat filmi dinliyorlar. Bülent Oran, yanlarına yaklaşır.
--Ne yapıyorsunuz burada? der. Boyacı
--Filmi dinliyoruz abi der. Beğenirsek girip izleyeceğiz.
KEPERMEK
Şair kasım Kazancıklıoğlu'na bir içki sofrasında sorarlar.
--Öldüğün zaman mezar taşına ne yazalım?
Hemen bir şiir okumuş. Bunu yazın demiş.
Doğuştan derbederdi,
Hayatı hep kederdi,
Dipsiz işler peşinde
Gezdi tozdu keperdi.
Sonra eklemiş.
--Sakın geberdi yazmayın. Keperdi diye yazın. Kepermek fazla çalışmaktan,yorgunluktan atların ağız kenarlarında köpükler olur ya.. kepermek o hale gelmektir .
23 Nisan 2022 Cumartesi
İMAM GREVİ
Can Yücel, Kore savaşında çevirmendir. Savaş yıllarına ait bir anısı:
Kaçakçılık yapanlar vardı. Kaçakçılık yapan askerlerden biri detugayın imamıydı. Tugay komutanı Cemal Madanoğlu, imamı hapse attırdı.Bir süre sonra imam hapisten çıktı.Ama namaz da kıldırmadı. İlk ve son kez bir imamın grevini Kore'de gördüm.
(EDEBİYAT ANILARDA YAŞAR)
21 Nisan 2022 Perşembe
Türkan Şoray Bakışı
Türkan Şoray'ın bakışları ile ilgili Turgut Demirağ anlatıyor:
Abbase Sultan filmini çekiyoruz. Öğle oldu. Yemek paydosu vermişiz. Türkan Soray'in birinden kola istediğini duydum. Arkama döndüm. Birden bana da kola şişesine baktığı gibi baktığını farkettim.
9 Nisan 2022 Cumartesi
TÜRK VİKİNGLER
yetmişli yıllar , Bodrum kalesinde Tarkan: Viking Kanı setindeyiz. Çekimler esnasında bir gün, Bodrum’daki kalyonlardan birine Viking savaşçısı kılığında figürasyon doldurmuşlar. Gelgelelim, kalyonun dümeni kilitlenmiş. Kalyon, içindeki kılıç kalkanlı Viking savaşçısıyla karşıdaki Yunan adasına doğru sürüklenmeye başlamış. O yıllar Kıbrıs nedeni ile Yunanlılarla aramızın gerilimli olduğu zamanlar. Hikayenin bundan sonrasına lezzetini veren şey, yine abartma, rivayet, ekleme filtreleri tarafından bana sunulmuş olmalı.
Kos adasında nöbette olan Yunanlı asker Türkiye ’den bodoslama adaya doğru gelen Viking kalyonunu görünce telefona sarılmış. “Komutanım” demiş, “Bunlar iyice delirdi” DERVİŞ ZAİM
1 MAYIS FİLMCİLERİ
1980 li yıllarda 1 Mayıs'ın bir gece öncesi, polis Beyoğlunda ki stüdyomuzu bastı.M3 kameralar o zaman cok moda.Polis tüm kameralarımızı 1-2 günlüğüne aldı . Taksim'e, Beyoğlun'a falan kuracaklar.O zaman poliste o kameraları kullanacak kimse yok. Yeşilçam kahvelerinde ne kadar kameraman varsa götürüyorlar. İçlerinde siyasi bilinci yüksek bir kameraman diğerlerini uyarıyor.
--Arkadaşlar, hiçbir gencin, göstericinin yüzünü çekmeyin. Hepiniz bura insanısınız.Ne kadar hırsız, uğursuz var tanıyorsunuz. Onları alanda gördüğünüzde yakın plan çekin. Onlarla uğraşsınlar.
Dedikleri gibi de yapıyorlar. Ayaklara, gövdelere odaklanıyorlar.Kimsenin yüzü görünmüyor. Sonrasın da bir daha bizden kameraman istenmedi zaten BÜLENT PELİT
NURİ ALÇO
karımı gördünüz mü? adlı filmin çekimine gitmeden otelin kahvaltı salonundayız. Nuri Alço, yalnız başına tüm otelin lobisine hakim bir masaya oturmuş, çevreyi gözetliyor. Yanına gittim. Figüranları göstererek
--Bak bak dedi. Falanca numaralı odada kalan adam, filanca numaralı odaya gitti. Şu kızlarda falanca odadan çıktı. Ne olmuş bu gençlik böyle ya? BÜLENT PELİT
ZURNİK
Saadettin Erbil ile Gülen Kıpçak yolda Zurnik adıyla bilinen sosyetenin en ünlü kadın satıcısı ile karşılaşırlar. Saadettin Erbil,muzipçe eğilir Zurniğin elini öper. Gülen hanım'a da '' babam '' diye tanıştırır. Gülen hanım da saygıyla eğilir elini öper. Gerçek adı Berç Güler olan Zurnik kartını gülen hanıma uzatır. Kartta
--Üzüntüyü bırak, yaşamaya bak, Adamını bul yazmaktadır. ( Rejisörün Hatıra Odası)
İLKELİ SATIŞ
Sinfo adlı bir film şirketi var. Sahibi musevi asıllı biri. Pozitif film alacağım. Nakitim yok. Senet getirdim. O sırada başka biri geldi.O da pozitif film istiyor.
--Yok dedi. sonuncusunu bu arkadaşa verdim. Tezgahta senetleri gören adam
--Ben de nakit var. Onları bana ver dediğinde satıcı
--İyi ya , nakitin varsa her yerden alabilirsin.Ama bu arkadaş senetle başka yerden alamaz . Onun da işinin görülmesi lazım diyor.
( BÜLENT PELİT)
TAKVA
Erkan Can ve Settar Tanrıöver le Takva filminin zikir sahneleri için bir ofiste çalışıyoruz. Tam rolümüze girmişiz kapı çalındı. Bizim zikirlerimizden rahatsız olan komşular polisi aramışlar. Uzun sakallı, takkeli ve tesbihli vaziyette kapıyı açtım. Polise durumu izah ettim. Pek ikna edici olamadım ama meğer se arkamda Che Guevera 'nin posteri asılıymış. O ikna edici oldu. Polis
--Che'yi gördüğüme ilk kez bu kadar sevindim dedi. GÜVEN KIRAÇ( BÜLENT PELİT)
26 Mart 2022 Cumartesi
BADEMLİ SUYU
Acıpayam'a yeni bir kaymakam gelmiş.Kasaba eşrafı hoşgeldine giderken, luzumsuz konuşmakla bilinen Bademlili biri de peşlerine takılmış. Neyse kaymakamın yanına varmıĢlar. Sohbet muhabbet etmeye başlamışlar. Eskiden mahallelerde çeşmeler varmış. Her çeşmenin suyunu beğenmezlermiş. Kaymakam su içeceği zaman çeşmenin suyundan vermiĢler. Kaymakam “Bu güzel su nerden? diye sorunca o Bademlili adam hemen atlamış “Bademlinin suyu efendim.” demiş. Bademlinin suyu şöyle çok güzel böyle çok güzel diye anlatmaya başlamış. Bademli Acıpayam‟a 35 km uzaklıktaymış. Kaymakam nerden bilsin Bademliyi? Kaymakam: “Hadi doldur gel bir tane daha.” demiş. FATMA ZEHRA BOLAN
ERKEK ADAM
İsviçreli limbo filmcilikle Dilan filminin çekimleri için anlaştık. Baş rol uyuncusu Hakan Balamir,aynı zamandafilmin Türkiyede ki prodüksiyon masraflarını karşılayacaktı.Şirket, Hakan dan teminat mektubu istedi Hakan--Teminat mektubuna gerek yok. Biz erkek adamız. Başladığımız işi bitiririz dedi.Çevirmen konstantin şaşırdı.--Ben nasıl çevireyim bunu? dedi. Almanca da erkek adam diye bir tabir yok ki..ERDEN KIRAL
TİRMA
Karadeniz'de un ve ayran karışımı ile bir tür yemek yaparlar. Bu yemeğe Tirma denir.
Mustafa ağanın karısı Ayşe Abla bu yemeği gayet iyi yapardı. Ama ne var ki yıllar evvel ölmüştü.
Birgün Mustafa ağanın canı tirma yemek ister.
Çocuklar babalarının bu isteğine karşı, hemen bir tirma yaparlar.
Sonra hep beraber yerler. Ama Mustafa Ağa aradığı lezzeti bulamaz.
Çocuklarına şöyle seslenir:
- Ey gidu nenenizun tirmaları, olsa da yesak. Nenenuz gibu kari bulunmaz ki alsak.
HZ. SÜLEYMAN
Karadeniz de bir adliye de Hakim bir davanın içinden bir türlü çıkamaz. kendi kendine söylenir.
- Bu karmaşayı ancak Hazreti-i Süleyman halleder deyince, mübaşir salona koşar:
- Hazret-i Süleymaan, Hazret-i Süleymaaan diye seslenir. Bakar ki gelen giden yok. Hakime döner:
- Haçan Hazret-i Süleyman gelmemiştir. der. (ADLİ VAKA)
YILMAZ KÖKSAL
Bolu'da çekilen 'Kovboy Ali' filmi çekşyoruz. Setten döndük. Yılmaz Köksal'ın üzerinde kovboy kıyafeti var; çifte tabancası, siyah elbisesi, fotörü.. 'Gidip bir soda içeyim' dedi.. Otelin altındaki restorana girdi, ardından üç el silah sesi.. Hemen koştum.. Baktım aynalara ateş etmiş Yılmaz.. Bekçi geldi, 'silah mı atıldı?' dedi. 'Yooo' dedim, 'oyuncak tabancaydı' Bekçi ikna oldu ve gitti..
* * *
'Yılmaz Soda istemiş garsondan.. Arka masada tek başına bir adam oturuyor.. Çok içtiği için ona içki vermiyorlarmış..Yılmaz'a soda verildiğini görünce 'Ulan' demiş 'iki paralık adama içki veriyorsun da bana niye vermiyorsun?' Belindeki tabancayı çıkarıp 'tak' diye masaya koyunca Yılmaz kapmış tabancayı ve üç el ateş etmiş aynalara.. YILMAZ ATADENİZ
NEWROZ
Gündoğanda ki Newroz kutlamasında nişanlımın burnuna gelen bir dirsek teması sonucu erken ayrıldık .Bornova otobüsüne bindik. Nişanlım, burnunda ki tamponu tutuyordu. Karşımızda oturan bir amca
--Geçmiş olsun dedi. Ne oldu?
Nişanlım uzun uzun anlatmak yerine
--Nevroz işte dedi.
Amca başını salladı. Acıyarak baktı.
--Bilirim dedi. Nevroz ne bela bir şeydir. Allah kimseye vermesin. Benim dayıoğlu hanımını, annesini bıçakladı. Şimdi akıl hastanesinde . (gülünesi hayatlar)
ikiz kocalar
Meral-Zuhal ikilisiyle yapılan bir sohbet:
Sunucu--Peki..Bunca zamandır neden evlenmediniz?
Meral--medya yüzünden.
Sunucu-Nasil yani?
Zühal--Basin sürekli bizim ikiz olusumuza gönderme yaparak ikiz koca aradığımızda dair haberler yaptığı için evde kaldık.
İşçi Resmi
Haşmet Akal'ın evinde resimlerini izlerken 'Bir işçi'' Adındaki tablosunu çok beğendim.'' Bunu istiyorum '' dedim. istedim. Ama hemen vermedi. ''Yarın getiririm '' dedi. Bu davranışına bir anlam verememiştim. Ertesi gün resmi otele getirdi. .Ama resimde değişiklik yapmıştı. Ayakları çıplak olan işçiye kundura giydirmişti.
--Bu da ne oluyor? dediğimde
--Buna benzer bir resim nedeniyle sen de Sansaryan han da dayak yeseydin, ayakkabı giydirmenin anlamını anlardın dedi. FAHİR AKSOY
20 Mart 2022 Pazar
Denizlili İngiliz Kemal
İngiliz Kemal,lakaplı bir Denizli'nin bir komşusu hastalanmı. Komşusu, İngiliz Kemal‟e “Hasta oldum ölüp giderim.” demiş. İngiliz Kemal: “Sus! Ağzına bir tokatatarım şimdi. Azrail‟e mahallenin yolunu mu öğretivercen? demiş
İngiliz Kemal alkole düĢkün biriymiŞ. Ramazan ayında pek içmemeye çalışıyormuĢ. Bir gün ikindi namazı için Yılancıoğlu camisine gitmiĢ. O günde ilçe müftüsü camiye gelmiş. Namaz öncesi cemaate vaaz veriyormuş. Ġçkinin günah olması, içkinin zararlarıyla ilgili konularla müftü yüklendikçe yükleniyormuĢ. Ġngiliz Kemal cemaate bakmıĢ içki içen sadece kendisiymiĢ. Müftünün söylediği bütün sözleri sadece kendisine söyleniyor gibi üzerine almıĢ. Zaten bunalmıĢ, en son dayanamayıp patlamış “Yeter artık hoca efendi, hep benle uğraĢıyorsunuz, birazda baĢkalarıyla uğraĢın. Bir insanın üstüne bu kadar gidilmez ki insaf yahu!” demiş.
Diyarbekirli Duası
Bir Diyarbekirli Fiskaya’nın başında ellerini havaya açarak dua eder.
''Ey Huda-yê mezin bana iş ver, aş ver, para ver, fakirem, dertmendem, biçareyem. Senin dergahına gelmişem, sana sığınmışem…''
Biraz sonra fırtına kopar kendisini aşağıda kumlar içinde yara ve bereli halde bulur. Ayağa kalkar ve derki:
“Ê vermisen virmisen, niye itelisen. ŞAKİR DİCLEHAN
18 Mart 2022 Cuma
ADİL TADİLAT
Maksim'in karşısında arsası kilise vakfına ait eftalikus kahvehanesi vardı. Bu kahve de yani şimdi ki Burger King 'in olduğu yerde tadilat yaptık. Belediye üzerimize geldi. Fahrettin Aslan, belediye başkanı Ahmet İsvan'ı ecevit'e şikayet etti.
--Ne yaptıysak İstanbul'u güzelleştirmek için yaptık falan dedi.
Babamı ilgiyle dinleyen Ecevit
babama dedi kİ;
--Sayın Aslan, siz bir Adalet Sarayı yapıp, devlete hediye etseniz. Ertesi gün de bir cinayete karışmış olsanız bu adalet sarayın da sizi yargılamasınlar mı? SACİT ASLAN
17 Mart 2022 Perşembe
Tiyatrocu sorgusu
Tunceli' ye Pir Sultan Abdal oyununu oynamak üzere gelen Ayberk Çölok,Tuncer Necmioğlu, Yüksel Topçugürler, Nesimi Çimen kentte çıkan olaylardan dolayı gözaltına alınırlar. Nezarette beklerken gardiyanlar, sorgu için bir gönüllü diye seslenirler. İlk giden Ayberk olur. Sorgu dönüşü başına toplanan arkadaşları soralar.
--Nasıl geçti?
Sigarasından bir nefes çeker ve,
--Sakın bağırmayın lan ! O zaman çok dövmüyorlar.
3 Mart 2022 Perşembe
EVREN..
Ailece cohorence denilen bilim kurgu filmi izleyeceğiz. Filmi seçen kardeşim, babama filmi niye sectiğini anlatıyor.
--Bak şimdi baba. Çok kral bir film. Kuyrukluyıldız dünyaya çarpmadan geçiyor ya Onu anlatan paralel evren filmi. Yani çoklu evren, Holografik evren gibi ya nasıl desem bir izle.
--Lan s.. git diyor babam. Kumandayı ele geçiriyor. Bir Kenan Evren yetti bize. ....kerim parelelini..(İTİRAF.NET)
MAO -NİXON
1972 yazıydı. İrfan Uçar, sinirle koğuşa girdi. Hürriyet gazetesinde ki resmi gösterdi. Mao ve Nixon tokalaşıyordu. . Mao 'nun resmine odaklandı.
--Demek gerçek bu dedi.
- Biz Che Guevarayla bir tuttuğumuz bu adam sayesinde dün geceden beri Amerika Vietnam'ı bombalıyor.
Gazeteyi buruşturup yere attı. O gidince gazeteyi alıp düzelten kasım Mao ve nixon'a sakal bıyık yapmaya başladı. (ÖMER LAÇİNER)
22 Şubat 2022 Salı
OĞUZ ARAL VE MİZAH
"Londra'da mizahla ilgili bir konferans veriyordum. Mizah dünyaya bizden, yani Anadolu'dan yayılmıştır" dedim. İngiliz profesörler fena halde bozuldular. " nasıl kanıtlayabilirsiniz ki?" dediler.
"Gayet basit" dedim, "Bir sizin topraklarınızdaki mağaralara bakın, bir de bizim mağaralara bakın. Sizde bizonlar, ok atan adamlar göreceksiniz. Yani o zamanın insanı, Avrupa kıtasında yaşayan dedeleriniz henüz üretime geçmemişler. Oysa bizim mağaralarımızda keçileri simgeleyen resimler bulacaksınız. Keçi., süt veren bir hayvandır, üretim simgesidir bir anlamda. Üretime geçmiş bir toplumda mizah başlamış demektir.
NECİP MAHFUZ
Mısır’ın iyi edebiyat adamı rahmetli Necip Mahfuz’u öldürmeye çalışıp başarısız olan sanığa hakim sorar:
“Neden vurdun?”
Sanık: “Sokak çocuklarının hayalleri adlı kitabı yazdığı için”
Hakim: “Peki sokak çocuklarının hayallerini okudun mu?”
Sanık: “Hayır” ben okuma bilmem
KAYIP BİLET
George Bernard Shaw , Londra'dan bir yere giderken, biletçi gelir. Shaw,biletini bulamaz. Biletçi, "Ben sizi tanıyorum. Siz George Bernard Shaw'sunuz. Önemli değil. Boş verin," der.George Bernard Shaw adama der ki, "Sorunumu anlamıyorsun. Bileti sırf sana göstermek için aramıyorum. Nereye gittiğimi bilmek istiyorum. O aptal bilet kaybolduysa ben de kayboldum, Nereye gittiğimi bana sen söyle."
FİKRET BAŞKAYA VE YÜKSEK ÜCRET
bir derste öğrencilerden biri sordu.
-- Hocam siz sosyalist bir insansınız, sosyalist bir düzen kurulduğunda en yüksek ücretin kime verilmesini isterdiniz?
Ben de
--yetkim olsaydı, en yüksek ücretin maden işçilerine, bir de çöpçülere verilmesini isterdim dedim.
Ve sınıf ayağa kalkmıştı…
Efendim nasıl olur, siz o kadar tahsil yapın, üniversiteyi bitirin, doktora yapın, işte doçent olun, çöpçüden ve maden işçisinden daha düşük ücret alın…” Ben de
“benim o okullarda nasıl okuduğumu, o unvanları nasıl kazandığımı sanıyorsunuz? Ben bu durumumu onlara borçluyum, onların emeğinin ürünü sayesinde bu durumdayım” diye kendimi savundum…
O zaman bir şeyin daha farkına vardım: Okullarda verilen eğitim eğitilenlerde, diplomalılarda, “farklı oldukları” bilincini yerleştirecek şekilde kurgulanıyor. Ve okuldan çıkanlar şöyle düşünüyor: “Eğer farklı isem, farklı yaşamaya, otorite kullanmaya, ayrıcalıklı bir statüye sahip olmaya da hakkım vardır…
RUBENS'İN ELÇİLİĞİ
Rubens, elçi olarak gönderildiği İspanya’dA Kral sorar.
--Arada resim yaptığınızı da söylediler bana.
Rubens, cevap verir.
--Ekselans ben asıl resim yaparım. Ama, ara sıra elçi sıfatıyla krallarla görüştüğüm de olur. (ELİF NACİ)
21 Şubat 2022 Pazartesi
VİCDANLI DÜŞMAN
İstanbul'un işgal günlerinde zülüm İngilizlerden gelmişti. Çok kibirli ve gaddar nolan ingiliz Askerlerine karşılık Fransız ve Özellikle İtalyan kuvvetlerinin hoş görüsü daha fazlaydı. Hatta şöyle bir anekdot vardır.
Kumkapı da Anadoluya silah kaçırmakta olan kuvvacıları gören Fransız subay,silahları işaret ederek uzaktan seslenir.
--Kemalist !! Bum BUM !
Onbaşı direnmez.
--Viy Mösyö..
Adam memnun şekilde başını sallar.
--Bonn ! Bon ! İLBER ORTAYLI
Baklava helal mi?
Kâtip Çelebi’ye devrin şeyhülislamı sofraya baklava tepsisi geldiğinde sorar:
“Söyle bakalım Çelebi, şu baklava haram mıdır, helal mi?”
Katip, baklavayıçok sevmektedir.
--Hocam size haram, bana helaldir der.
İSMET İNÖNÜ İNGİLİZCESİ
İngiliz gazetecilerle röportajı olan İsmet İnönü' ye tercümanlığı Bülent Ecevit yapmaktadır. Bir ara İnönü’ nün bir soruya verdiği yanıtta Arapça “Kuşku
uyandıran, kuşkulu, şüpheli” anlamında (Meşkûk) sözcüğü geçmişti. Ecevit bir an durakladı bu sözcüğün İngilizce karşılığını birden bulamamıştı. Meşkuk sözcüğünü karşılığını düşünürken
İnönü araya girer., “Equivocal (ekivokal) der. Tam karşılığı equivocal” olması lazım.dedi. ENGİN KÖKLÜÇINAR
Bernard Shaw'ın evliliği
Bernard Shaw'ın karısını ziyarete gelen yaşlı bir hanımefendi, bahçeden geçerken, elinde makası,
önünde önlüğü ile çiçeklerle uğraşan üstadı tanıyamamış:
- Günaydın bahçevan efendi, demiş. Ne zamandan beri Sir Bernard Shaw’un yanında
çalışıyorsunuz?
- Kendimi bildim bileli...
- Verdiği ücret sizi geçindiriyor mu?
- Sadece yiyeceğimi veriyor.
- Bahçe çok güzel... Bizde çalışsanız yiyecekten başka, aylık da verebiliriz.
- Teşekkür ederim bayan ama ne yazık ki ben Bayan Shaw’a yaşam boyu bağlıyım. Ayrılamam.
- Bu tutsaklıktan, kölelikten başka bir şey değil ama...
- Hayır sayın bayan, biz buna evlilik diyoruz.
ŞEVKET SÜREYYA'NIN GAYRETİ
Şevket Süreyya Ankara’da bir bodrum katındaki kitaplarla dolu küçücük evinde durmaksızın yazarak kıt kanaat bir yaşam sürüyor. Oysa dönem, tanınmış yazarların devletten yüksek akçeli banka yönetim kurulu üyelikleri, danışmanlıklar, yurt dışı görevler ‘rica edip’, pekala bulmalarının alışılmış olduğu günler. O güruhtan biri gidip gelip, ‘yahu, bırak şu işleri, bulalım sana da uygun bir görev’ diyerek onu taciz ediyor. Dayanamıyor Şevket Süreyya ve adama diyor ki, ‘bana bak, benim böyle kalmak için gösterdiğim gayret, senin öyle olmak için gösterdiğin gayretten daha fazladır.’ bülent korman
Cahit Irgat konservatuvardayken...
Cahit Irgat Paris'te Avni Arbaş'ın evindeki davette Hasan Ali Yücelin sataşır.
--Beni konservatuvardan niçin kovdunuz?"
Hasan Ali Yücel "iyi ki yapmışım,'' der.
--şimdi sanatcısın, orada kalsan maaşlı devlet oyuncusu olabilecektin ancak.
PRATİK YOL
NASA uzaya astronot gönderdiğinde tükenmez kalemlerin yer çekimi olmayan ortamda çalışmadığını fark etti (yerçekimi olmadığı için mürekkep kağıdın üzerine akmıyordu).
Bu problemin çözümü NASA'ya ilave 12 milyon dolara mal oldu. Öyle bir tükenmez kalem ürettiler ki bu kalem yerçekimsiz ortamda, yukarı yönde, suyun altında ve sıfırın altında 300 C 'ye kadar olan sıcaklıklarda yazı yazmaya olanak sağlıyordu.
Peki Ruslar ne yaptı...?? Kurşun kalem kullandılar.
7 Şubat 2022 Pazartesi
HÜSEYİN RAHMİ HİKAYECİLİĞİ
Hikmet Feridun Es’e şöyle eğlenceli bir anekdot anlatır Hüseyin Rahmi. .
“Kınalıada’da bir mahallede geçiyorum. Bir evin pencereleri ve kapısı açık. Kapıda bir ihtiyar kadın beni görünce içerideki kızına seslendi: ‘Kız Hacer... Hacer... Romanlar uyduran adam geçiyor. Hemen pencereleri, kapıları sıkı sıkı kapat. Alimallah dinler dinler gazetelere yazıverir. Hacer hemen fırladı. Biraz sonra evin bütün pencereleri ve kapıları kapanmıştı. Bunu hatırladıkça gülerim.”
KANSERLİ YAZAR
Kemal Tahir, Kanser olunca karısını teselli etmekte yine yazara düşer.
--Eee hanım üzülme artık. Kemal Tahir de hastalanınca nezle olacak değildi ya !...
İNANÇLI YUNANLILAR
Alman ve Yunanlı rahip ülkelerinin ekonomisini konuşmaktadırlar. Alman rahip:
* İki inek sahibi Alman köylü uzun vadeli bir plan kurar. İneklerin yüzyıl yaşamasını, günde bir defa yemesini ve her gün daha çok süt vermesini sağlar. Yunanlı rahip te aynı örneği ele alır.
* İki inek sahibi Yunan köylü bunları hemen ucuza satar. Artık Cabrio otomobil için peşinatı bulmuştur.
Alman rahip sorar.
--Peki geri kalanı?
Yunanlı rahip, --Biz inançlı insanlarız Peder.. Taksitler için Allah büyük
SARIGÜL İLACI
Türkiye Değişim Hareketi kurulduğunda, Kars Arpaçay da "ÇARE SARIGÜL "afişi asmislardı. Bu pankartlarda ne yazdığını öğrenen bir yaşlı kadın umutla oğluna sorar.
--Hele soraydın ya adamlara, " Bu Sarıgül romatizmaya da iyi gelir mi? GÜRSEL MERT.
OKUR YAZAR POLİSLER
otobüste bir adam diğerine sormuş:
"neden zabıta hep ikişer ikişer gezer biliyor musun"
-- "yoo bilmiyorum"
---"özellikle böyledir, biri sadece yazmayı öteki de sadece okumayı bilir".
Tam bunları söylerken bir el omzundan tutar. arkasında bir polis durmaktadır. "kağıtlarını göster bakayım" der. bahtsız adam sessizce uzatır. polis kağıda bakar ve yanındaki ortağına seslenir
" şuna sovyet ordusunu aşağılamaktan dolayı bir celp yaz vasya".
AYDIN RAHİP
Sosyal faaliyetleri çok olan Rahip'ı kütüphanesinde ziyaret eden belediye başkanı sorar :
“Sayın peder, bunca kitabın arasında sizin kutsal kitabınızı göremedim, sonra bu kadar kitaba ne gerek var burada, tiyatro sizin neyinize” diye de sorunca; peder masasının çekmecesinden kalınca bir kitap çıkarır:
“Bakın o burada, elimin altında, ama gerektiği zaman çıkarırım. Tek kitap insanları sığlaştırdığı için tiyatro yapmayı öğretiyorum gençlere ve daha çok kitap okumayı tavsiye ediyorum..
13 Ocak 2022 Perşembe
PEYGAMBER MEKANI
Hacı’nın birisi, Ravza-yı Mutahhara’da bir kişinin öğle, ikindi ve akşam namazı vaktinde aynı yerde oturduğunu fark eder. Saatlerce aynı yeri işgal etmenin kul hakkına girdiğini düşünerek üçüncü gün oturan adamın kıçına bir tekme vurarak;
-Kalk lan buradan! Babanın peygamberi mi? Biraz da biz oturalım, de
YİĞİDİN KARISI
Köroğlu’na bir arkadaşı sorar:-Bir karın var, bir tanesini daha ne yapacaksın?Köroğlu cevap verir:-Benim gibi bir yiğide iki kadın çok mudur? Biri bana bakar, biri atıma.Biri kahvem olur, biri tütünüm. Biri rakı verir, biri meze! (Boratav 1931: 107-
KABADAYI HACCI
Eski kabadayılarından birisi gün gelmiş hacca gider. Hac dandöndükten sonra arkadaşlarından birisi ile baş başa kalınca ona da hacca gitmesini tavsiye eder
.-O mübarek yere doyum olmuyor. Yaşın geçiyor, durumun da iyi. Artık şu haccına gitsen iyi olur, der.O da
:-Bir iki pis işim kaldı, benim de aklımda, der DOĞAN KAYA
SAĞLIKLI MEZAR
Antik Greklerin anekdotlar kitabı,Philogelos”ta bir fıkra anlatılır:
Sonradan görme birisi, yakın dostu bir skolastiğe,kendisi için yaptırmış olduğu mezarını gösterir ve beğenip beğenmediğini sorar.Skolastik,, sağlıksız, keza mezarını bataklık arazide yaptırmışsın” der. Ölüler için bile,,sağlık” kavramını devreye sokmasını bilen düşünce sahipleri, günümüzde bizzatyaşayanlar için bile bataklıklar içine yapılmış olan konutlara ne derlerdi acaba? AHMET ÜNAL
IRKÇI CENAZESİ
Şerif Korkut , ırkçı, gerici ve otoriter eğilimli bir adamdı. Aydınlar çevresinde sevilmezdi. Öldüğünde, sevilmemesine karşın, cenaze törenine çok insan katıldı. Cevdet,Kudret, Nurullah Ataç'a ayaküstü sormuş, 'Neden ölmüş?' diye. Ataç'ın yanıtı mizah sahifelerinin baş köşelerini söyleyecek nitelikte: 'Amannn ! Üzümünü ye de bağını sorma!' (KÜRDÜN MEYHANESİ)
ALEXANDER DUMAS PERE
Alexandre Dumas Père’in Üç Silahşörler’i, Paris’te bir gazetede günlük olarak tefrika edilmektedir. , Bir gün "Tatile çıkacağım" der. Ama gazete yönetimi ,izin vermez. Yazar, tatilde ısrarlı olunca , Alexandre Dumas mahkemeye çıkar; . Hakim, yayıncıları haklı bulur. --"Roman bitmeden yaz tatiline gidemezsin; Fransa halkını bekletemezsin; bitirmek zorundasın?!" Dumas Père, bunun üzerine, "Bana kâğıt-kalem getirir misiniz" diye seslenir. Gelen kâğıda, romanın baş aktörünün ismini yazar ve sonra da şöyle devam eder "Ayakları titredi, yere düştü ve öldü!". Kağıdı uzatır.
--Evet, beyler roman bitmiştir?!
İBN-İ SİNA
İbn-i Sinâ’ya sormuşlar:
- Dünyada devası olmayan bir dert var mıdır?
O da şu cevabı vermiş:
- Derdin devasızı, iyinin kötüye muhtaç olmasıdır.
SULU NAMAZ
Kıbrıslı aklı evvel birine çok sataşılırdı. Bir kış günü Köylüleri onu camiye gitmeye zorladı. Olmadı. Bu kez kendine yüz lira adadılar. Parayı duyan beynamaz camiye gitti. Başladı namaz kılmaya. Hoca yanına yaklaştı:
-Senin kıldığın gibi namaz kılınmaz. Önce abdest alman gerekir. Yani elini yüzünü yıkayacaksın.
Beynamaz bunun üzerine sordu
-Kılmamı istediğin sulu namaz mıdır?
-Evet.
-Bu iş yüz lira değil, bin liraya bile olmaz.
KALABALIK
Bir Terekeme ve bir Azeri bir kahvehanede sohbet ediyorlarmış. Tam o sıra deprem olur ve oturdukları yerde bulunan küçük bir masanın altına zar zor girerler. Bu arada Azeri başlar on iki imamın ismini teker teker sayıp onlardan yardım istemeye “Ya Ali, Ya Hasan, Ya Hüseyin...”.. Terekeme dayanamayıp kızar. Ele özüne yer yaptın bir de başkalarını çağırırsan.” der. Kaynak: Zeki TÜRKÖZ
3 Ocak 2022 Pazartesi
DÜET
Okulun (konservatuar) müdürü emekli bir albay. Askeri bir disiplinle yönetiyor okulu. Koridorlara tebeşirle çizgiler çektirtmiş. Kız öğrenciler çizginin sağından, erkek öğrenciler çizginin solundan yürüyecekler. Buna benzer işleri dillere destan. Bir gün koridordan geçerken odanın birinden keman sesi duyuyor. Kapıyı açıyor, ne görsün?.. Bir kız bir erkek öğrenci keman çalıyorlar. Müdürün saçları diken diken oluyor. Hırçın bir sesle soruyor:'Ne yapıyorsunuz burada?''Düet yapıyoruz efendim' diyor öğrenciler.'O dediğinizi ayrı ayrı odalarda yapın' diyerek öğrencileri odadan çıkartıyor*
SANATI SEV, SANATÇIYI ASLA.
Kızını karşısına alan Nurullah Ataç, öğüt vermeye başlar.
--Sana ilk ve son öğüdümdür.Sanatı sev, sanatçıyı sev ama asla bir sanatçı ile evlenme. Gez dolaş, eğlen flört etama aslaevlenme. Sebebini de sorma.
Rivayet o ki, kızının Necati Cumalı ile arkadaşlığına karşı söylenmiş bu sözler. FAHİR AKSOY
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)