14 Ağustos 2023 Pazartesi

SUYUN AYAK İZLERİ

Bir diğer reformist çaba ise, “suyun ayak izleri” başlığı altında sıkça duyduğumuz bir hesaplama biçimi. Bireysel bilinçlenmeyi arttırma iddiasıyla hazırlanan bu düzenek bir dilim bifteğin, tek bir portakalın veya tek bir t-shirt ün üretilmesi için gereken ya da bir fincan kahvenin masamıza geldiği ana kadar geçirdiği süreçlerde kullanılan su miktarlarını hesaplıyor ve yayınlıyor. İlk anda çok mantıklı ve son derece gerekli bir çaba gibi görünüyor. Ama dikkat çeken garip bir durum var, verilen örnekler sadece tarım ve hayvancılık alanından. Örneğin bir el bombasının, bir savaş tankının, bir tomanın veya göz yaşartıcı gazın, ya da devasa AVM’ler, gökdelenler, otomobiller ve uçakların üretiminde kullanılan su miktarlarına dair en ufak bir bilgi göremezsiniz bu çalışmalarda.GAYE YILMAZ Söyleşinin bitimine yakın şöyle bir soru geldi “Peki, sınır aşan sular hakkında ne düşünüyorsunuz?” Söyleşiyi yapan gazeteciye ilk tepkim, “ önce sorunuzu düzeltelim, sular sınırları aşmaz, sınırlardır yapay olan, hatta hiç olmaması gereken. Su sadece yol bulduğu sürece akar. Ama siz ‘sınır aşan sular’ dediğinizde sanki sınırlar meşruymuş da sular bu sınırları aştığı için suç işliyormuş gibi anlaşılıyor. Biz bu sulara enternasyonal sular diyoruz İşte, sorunuzda vurguladığınız suyun eşitsiz dağılımının bir diğer nedeni de yerküreyi bir mülk olarak görüp, sınır çizgileriyle paylaşan kapitalist mülkiyet hukukudur. GAYE YILMAZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder