pencere önünde oturup dışarıyı seyretmeye başladım. Pencerenin önü, kolordu hayvanlarının yükletilip boşaltıldığı genişçe bir meydan idi. Bir sürü kadın; havadan fırsat bulunca o meydana geliyor, bir şeyler topluyordu. Topladıkları, hayvan gübrelerindeki erimemiş yem taneleriymiş. Kadınlardan birine sordum Tavuklara mı topluyorsunuz?
- Tavuk mu kaldı, hey oğul! Onları öğütüp çorba, ekmek yapıyoruz.
Nasıl bir sefalet ve felâket içinde bulunduğumuzu bir defâ daha anladım. ALİ FUAT BAŞGİL-HATIRALAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder